Kalıcı zayıflamak için düzenli yürüyüş yapmanın, kahvaltıyı atlamamanın, üç öğün düzenli beslenmenin ve sağlıklı besinler içeren çeşitli besin gruplarından oluşan öğünlerin planlanmasının daha etkili olduğu bilinmektedir.
Çünkü eğer beslenmenin içeriği kas dokusunu koruyacak bir protein miktarı içermediğinde ve yaşamsal organlarda hücresel yenilenmenin bozulmasını tetikleyecek sağlıksız besinlerden oluştuğunda verilen kilolar maalesef yağ dokusundan olmadığı için kalıcı zayıflamadan da bahsedilemez.
Beslenmenin proteinden zengin karbonhidratlardan daha az olması, insülin duyarlılığını artırarak kan şekerini dengede tutup daha uzun süre tok kalarak zayıflamayı sağlamaktadır. Bu sayede hem diyetin devamlılığının sağlanması hem de hedef kiloya ulaşmanın kolaylaşması açısından bu besin örüntüsünü korumak önemlidir.
SIK DEĞİL YETERİNCE ÖĞÜN
Öğün sıklığını çok artırmak şişmanlıkta diyet tedavisi başarısını düşürdüğü gibi beş öğün üzerinde besin tüketimine yönelmek bırakın zayıflamayı tam tersine yüzde 30 şişmanlık riskini getirir. Kahvaltıyla başlayan günün orta zamanında öğle öğünü ve erken akşam yemeği gibi üç ana öğün, kalıcı zayıflama için yeterlidir.
Öğünlerin atlanmaması sağlıklı ve kalıcı zayıflama için önemlidir. Araştırmalar 3 ana ve 1 ara öğünü düzenli olarak en az 4 saat ara verilerek yemenin kalıcı zayıflamada başarı oranını artırıyor.
En az 4 saat ara öğün planı karbonhidratların glikojen olarak karaciğer ve kaslarda korunmasını, dolaşımda daha yüksek miktarda karbonhidrat olmadığı için kilo kaybında yağ oksidasyonunu artırarak daha fazla yağ kaybını sağlayabildiğini bilimsel yayınlar göstermekte.