‘BRONZLAŞMAK DERİ SAVUNMA MEKANİZMASIDIR’
Dr. Can, cildi yaşlandıran faktörleri şöyle sıraladı:“Foto yaşlanmanın ilk bulgusu bronzlaşmadır. Ultraviyoleye maruz kalan derinin üst katmanındaki hücreler, daha alttaki hücreleri korumak için melanin denilen pigmentleri üretirler. Böylece onları tıpkı bir şemsiye gibi kaplayarak korur. Aslında bronzlaşma, bir tür deri savunma mekanizmasıdır. Ancak bu pigment oluşumu zaman içerisinde deride bazı bölgelerde daha koyu, bazı bölgelerde ise daha açık lekelere neden olabilir. Foto yaşlanmanın ikinci ve en önemli bulgusu ise derideki ince çizgiler ve derin kırışıklıklardır. Güneş ışınlarına direkt maruz kalındığında, deride su kaybına ve kurumasına neden olur. Böylece derinin yapı taşı olan kollajen ve elastin liflerinde hasar meydana gelir. Ayrıca UV, deri hücrelerinde yaşlanmayı hızlandıran serbest O2 radikallerini artırır. Bu nedenle kollajen ve elastin liflerinin üretimi azalır. Zamanla deri esnekliğini, sert ve gergin görünümünü kaybeder. Yumuşama ve sarkma meydana gelir.”
‘GÖZLE GÖRÜLÜR ETKİLERİ MEVCUT’
“Bir başka bulgu ise, derinin üst tabakasındaki hücrelerin alttaki hücreleri korumak için zamanla kalınlaşması ve kabalaşmasıdır. Bu nedenle deri pürüzsüzlüğünü kaybeder ve kalın, kaba, mat bir görünüm alır. Foto yaşlanmanın etkisi kısmen tedavi edilebilse de tamamen ortadan kaldırılamaz. Bu yüzden çok basit önlemlerle foto yaşlanmadan cildimizi korumak en doğrusudur. Bunun için yapacağımız en önemli şey, çocukluk yaşlarından itibaren bronzlaşmak için asla güneşlenmemeli ve solaryuma girmemeliyiz.”