“Hedonik yeme zevk ve ödülle ilişkili olan dopamini arttırıyor”
Pandemi döneminde yaşanan karantinadan sonra insanların yaşam tarzında önemli değişiklikler olduğuna değinen Diyetisyen Arabalı mevcut literatür göz önüne alındığında, gecikmiş yatma saatinin, evde geçirilen zamanın ve artan ekran maruziyetinin gece yeme sendromu, hedonik açlık ve gıda bağımlılığı için bir risk oluşturabileceğini ve tüm bu faktörlerin de Vücut Kitle İndeksi’nde (VKİ) artışa neden olabileceğini ifade etti.Hedonik yemenin, zevk ve ödülle ilişkili olan dopamin salınımını tetiklediğini belirten Diyetisyen Arabalı, “Aşırı lezzetli yiyecekleri tükettikten sonraki dopamin dalgalanması örneğin: tatlı yedikten sonraki "şeker yüksekliği" bunlara olan isteği güçlendirir ve bu yeme döngüsünü besleyebilir. Hedonik beslenme zevk ve iyi hissettiren bir ‘dopamin vuruşu’ arzusuyla güçlü bir şekilde bağlantılı olsa da, stres gibi olumsuz duygulardan da etkilenir. Kortizol gibi stres hormonlarının salınımı, yiyecek seçimlerimizi değiştirebilir, bizi olumsuz duyguları hafifletmek ve ruh halimizi iyileştirmek için bir başa çıkma mekanizması olarak yüksek ödüllü, hedonik yiyeceklere doğru itebilir” diye konuştu.Hedonik beslenmenin belirli hormon ve peptitler tarafından etkilendiğini; genellikle 'açlık hormonu' olarak adlandırılan ve öncelikli olarak iştah düzenlemesiyle ilişkilendirilen ghrelin hormonu miktarının hedonik yiyeceklerden sonra arttığını sözlerine ekledi.
“Yemek dışında başka hazlar bulun”
Hedonik açlıkla baş etmek için yapılabilecekleri sıralayan Diyetisyen Arabalı, “Yiyeceklerin ötesinde sevinç ve zevk gibi duygulara yönelin. Hedonik yeme genellikle haz ve tatmin deneyimleme arzusundan kaynaklanır. Neşe ve yaşam tatmini eksik olduğunda, mutluluk için yemeğe yönelme ihtimali artabilir. Haz için yemeyi nasıl bırakacağınızı öğrenmek için, yemek dışında hayatınızın başka yerlerinde haz beslemek önemlidir” dedi.Klinik bir çalışmanın, daha yüksek yaşam tatmininin, yaygın olarak arzulanan yiyeceklerin tüketiminin azalmasıyla ilişkisini gösterdiğini aktaran Diyetisyen Arabalı neşe getiren aktiviteleri, ilişkileri ve deneyimleri aktif olarak besleyerek, duygusal tatmin için yeme eğiliminin azaltılabileceğini dile getirdi.