Günde tek öğünle sadece tek bir besinle beslenip ya da sadece su içmek, sadece protein ya da karbonhidrat yemek hızlı kilo vermek vücudunun dengesini bozuyor. İdeal olan haftada 0,5-1 kilo vermek gibi bir diyettir, diyetisyen arkadaşlarımız sıkça söylüyor. Kalpte stres yükü olduğu zaman da kortizol dengesi, insülin direnci bozuluyor, tansiyon düşüyor, aritmi problemleri oluyor, hastanın risk faktörlerinde değişiklik oluyor. Bu da hastaya ani kalp krizi, ani tansiyon yüksekliği, ani inmeler, bayılmalar, depresyonlar, bilinç bulanıklıkları şeklinde geliyor. Stres günümüzdeki en önemli risk faktörleri arasında geliyor. Stres artık hayatımızın bir parçası, özellikle metropol gibi şehirlerde; sabah trafik yoğunluğu, iş hayatının yoğunluğu, aile hayatımızın düzensizliği ya da düzenliliği. Yoğun stres altında yaşayan hastalarda kalp krizinin tetiklenmesini, ani kalp ölümlerini, yaygın damar hastalığı olduğunu, tedavisinin, hastanın uyumunun zor olduğunu, tedaviye cevabının geç olduğunu, bu tarz şeyleri artık çok sık görmekteyiz. Hasta gerek psikiyatrik, manevi destek alabilir. Sağlığımız için tansiyonumuz düzenli olmalı, düzenli su içmeli, spor yapmalıyız. Sigara ve sağlıksız besinler hem kalbi vuruyor hem de kalp hastalığını şiddetlendiriyor, tetikliyor, altta yatan bir durum varsa onu daha da kötü hale getiriyor. Kalp krizini kadınlarda menopoz sonrası çok sık görüyoruz, genç yaşlara sarkanlar var; genetik yükü çok olanlar, ailevî hastalığı olanlar, doğuştan ya da yapısal kalp hastalığı olanlarda genç yaşlarda görüyoruz”