“Şizofreninin kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hastalık, biyolojik, genetik ve çevresel faktörlerin karmaşık etkileşimi sonucu ortaya çıkar.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin bu faktörleri şöyle açıkladı:
“Şizofreni hastası bir ebeveyni veya birinci derece yakını olan kişilerde hastalık gelişme riski yüzde 10 civarındadır.
Tek yumurta ikizlerinde bu oran yüzde 40-50’lere kadar çıkabilir.
Beyindeki dopamin ve glutamat gibi nörotransmitterlerin dengesizliği şizofreni ile ilişkilidir.
Doğum öncesi enfeksiyonlar, stres, travma, çocuklukta ihmal veya istismar gibi durumlar hastalık riskini artırabilir.”
Erken müdahale ve tedaviyle şizofreninin şiddetini azaltmak mümkün Şizofreniyi tamamen önlemenin mümkün olmamakla birlikte erken tanı ve uygun tedavi ile belirtilerin yönetilebileceğini ve hastalığın ilerlemesinin yavaşlatılabileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, “Araştırmalar, erken müdahale ve tedavinin atakların sıklığını ve şiddetini azaltılabileceğini, kötüleşme riskini düşürebileceğini, uzun dönemde hastaneye yatış oranlarını azaltabileceğini ortaya koyuyor.” dedi.
Tedavinin genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi, aile desteği ve sosyal beceri eğitimlerini içerdiğini sözlerine ekleyen Dr. Öğr. Üyesi Alptekin Çetin, multidisipliner bir yaklaşımın şizofreni yönetiminde kritik önem taşıdığını vurguladı.