Bilinçsiz vitamin kullanımına ilişkin açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Akarsu, sözlerine şöyle devam etti: "B vitamini yüksekliğini çok görüyoruz. Hastalar günün bir parçası, öğünlerinin bir parçası olarak gördüğü takviye ürünü sürekli kullanıyor ve B12 vitamini yüksek çıkıyor. Biz de altta yatan bir sebep var mı diye çalıştığımız çok oluyor. Polikliniklerde, servislerde çok başıma geldi. Vitaminlerin hipervitaminoz (Yüksek vitamin depolama durumu) durumları ciddi toksik etkiler olabiliyor, çok dikkat etmemiz gerekiyor. Klinikte de çok sık karşılaştığımız tablolara yol açabiliyor. Toplumda D ve B12 vitaminiyle ilgili kullanımların çok bilinçsiz kullanımlar olduğunu görüyoruz. Kış aylarında önerilerimiz, genellikle C vitaminini gıdalardan almak şeklinde, üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu olduğu için C vitaminini öneriyoruz ama tüm mevsimlerde yoğun vitamin takviyelerini de önermiyoruz. Belirli yaş gruplarında sınav döneminde çocuklar kullanabiliyor ama bunu da doğru bulmuyorum, mutlaka doktor kontrolünde olması gerekiyor. Aksi takdirde B hipervitaminozlarını çok görüyoruz. B12 vitamin yüksekliklerini çok sık görüyoruz. Çoğu zaman da kinlikte ileri araştırmalar yapmamız gerekiyor B12 vitamini neden yüksek, altta yatan başka bir sebep mi var diye araştırdığımız oluyor. Toplumsal olarak D vitaminlerimiz düşük, polikliniklerden edindiğim sonuç bu şekilde. Mutlaka laboratuvar tetkiklerinizi, vitamin değerlerinizi, demir düzeyinizi, B12 seviyelerinizi görüp ona göre takviye ürün almanızı tavsiye ediyorum, mümkünse doktorun reçete ettiği vitamini kullanın. Takviye üründeki B vitamini, eksikliğinizi düzeltebilir ama çinko düzeyiniz sınırdaysa yüksek gösterecektir ya da diğer B alt gruplarını yüksek gösterecektir. Vatandaşlar kendi kendini tedavi etmeye çalışan bir pozisyonda olabiliyorlar. Sosyal medyadan etkileniyor olabilirler, komşularından, çevrelerinden etkileniyorlar ve genellikle bir doktorun teşhisi olmadan bu tip kullanımların, reçetesiz alınabilen ilaçlara çok yoğun talep ettiklerini, hele ki bu vitamin ve takviyelerin çok yanlış kullanıldığını söylemek istiyorum. Böbrek, karaciğer fonksiyonlarımızı, sinirsel, aktivitelerimizi, fonksiyonlarımızı bozabiliyor, kardiyak etkiler de oluşturabiliyor” dedi.