Uyku apnesi tanısı koymak için genellikle bir uyku testi (polisomnografi) yapılmasını gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Yavlal, “Bu test; kişinin uyku sırasındaki uyku evrelerini, solunum durmasını ya da yavaşlamasını, oksijen miktarını, bacak hareketlerini, uyku süresini ve kalitesini gösteren bir testtir. Bu testin sonucu tedavi yöntemleri konusunda da yardımcı olmaktadır.
Uyku apnesinde tedavi apnenin şiddetine göre değişir. Bazı durumlarda yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olabilirken, daha ileri vakalarda tıbbi cihazlar ya da cerrahi müdahaleler gerekebilmektedir” dedi.
'CİDDİYE ALINMALI VE MUTLAKA DOKTORA BAŞVURULMALI'
Uyku apnesi sendromuna karşı fazla kilolardan kurtulmanın önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yavlal, “Kişi kilo verdiğinde boğaz çevresindeki baskı azalır ve oksijen solunum yollarından daha rahat geçer. Bunun yanında sigara ve alkol de apneyi tetiklemektedir.
Sırt üstü uyunduğunda hava yolları tıkanabilir. Yan yatmak, hava yollarının açık kalmasına yardımcı olacaktır. Uyku apnesinde bazı cihazlardan da yararlanılmaktadır.
Bu cihazlar, uyurken burun bölgesine ve ağıza sürekli basınçlı hava gönderir ve solunum yollarının açık kalmasını sağlar.
Bazı vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Özellikle burun ya da boğazda yapısal bir sorun varsa (geniz eti ya da büyük bademcikler gibi) bu bögelerin cerrahi olarak düzeltilmesi apneyi hafifletebilir. Uyku apnesi belirtileri gösteren kişilerin mutlaka doktora başvurması önemlidir.
Çünkü bu durum tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ancak doğru teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınması mümkündür” diye konuştu.