‘KİŞİNİN İHTİYACI OLAN VİTAMİNLER BELİRLENMELİ’
Hastalarda serum uygulamasına karar vermeden önce ilk olarak enfeksiyona neden olan etkenin viral mi yani virüs kaynaklı mı yoksa bakteriyel mi yani bakteri kaynaklı mı olduğunu belirlediklerini söyleyen Doç. Dr. Dilekçi, “Serum içeriğinde gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçmek için bu adım önemlidir. Hastanın dehidrasyonu yani susuzluğu var mı? Varsa dehidrasyonun düzeyi saptanmalı ve verilecek serumun miktarı belirlenmelidir. Fazla miktarda serum verilmesi kalp yetmezliğine kadar uzanan bir tabloya neden olabilmektedir. Kişinin ihtiyacı olan vitamin veya vitaminler belirlenmeli ve serum içeriği detaylandırılmalıdır. Hastalığa bağlı diğer semptomlar yani şikayetler belirlenmeli ve bunlara yönelik ilaç desteği planlanmalı” dedi.
‘VİTAMİNDEN NE OLABİLİR Kİ GİBİ BİR DÜŞÜNCE SONRASINDA HASTA KAYIPLARINI BERABERİNDE GETİREBİLMEKTE’
Hastanın ihtiyacı olan sıvı miktarı doğru belirlenmesi gerektiğine değinen Doç. Dr. Dilekçi, “Aşırı miktarda serum verilmesi kalp yetmezliğine neden olabilirken, yetersiz sıvı miktarı ise tedavinin yarım kalmasına, böbrek yetmezliğine neden olabilmektedir. Hastanın ihtiyacı olan vitaminler belirlenmeli vücutta toksik zehirlenmeye neden olacak miktar olaylara yol açması engellenmelidir. Kişinin mevcut hastalıkları, alerjik durumunun olup olmaması ve kullandığı ilaçlar sorgulanmalıdır. Böylece verilecek serumun içeriğindeki ilaçların herhangi bir organa verebileceği olası yan etkiler, anaflaktik reaksiyon ölüme neden olabilecek alerjik reaksiyon ve ilaç etkileşimlerinin önüne geçilmesi sağlanmalıdır. Bu durumlar incelenmeden verilen serumlar organ yetmezlikleri, alerjik reaksiyonlar ve hatta ölüme dahi neden olabilmektedir. Vitaminden ne olabilir ki gibi bir düşünce maalesef sonrasında hasta kayıplarını beraberinde getirebilmektedir. Bu nedenle özellikle damar yolundan verilen tedaviler detaylı değerlendirme sonrası bir sağlık kurumu bünyesinde hekim gözetiminde yapılmalıdır” dedi.