MENOPOZ DEPRESYONA NEDEN OLABİLİR Mİ?

Adet gören herkes yaş almaya devam ettiği sürece sonunda menopoza girer ve çoğu kadın bu geçiş döneminde bazı rahatsız edici yan etkiler yaşar. Adetlerin kesilmesinden sonra görülen en yaygın menopoz belirtileri, kadınların yaklaşık yüzde 80'ini etkileyen ateş basması ve gece terlemeleri ve kadınların yaklaşık yüzde 70'ini etkileyen ruh hali değişiklikleridir. Kadınların yüzde 60'ı uyku bozukluğu yaşar ve yaklaşık yarısı vajinal semptomlar ve eklem veya kas-iskelet ağrısı yaşar. Jinekoloji, Doğum ve Cinsel Sağlık Uzmanı Op. Dr. Dilek Uslu, doğal bir süreç olan menopoz döneminde kadınların yaşadığı psikolojik problemleri ele alırken tedavi hakkında bilgilerini aktarıyor.Menopoz sonucunda ruh halinde yaşanan değişiklikler depresyonla karıştırılmamalıdır Depresyon kişinin psikolojik olarak iyi hissetmediği, çok uzun süreler devam edebilen ve kişinin günlük yaşantısını da etkileyen ciddi bir durumdur. Araştırmalar menopoz öncesinde depresyon geçirmemiş kadınlarda menopoz öncesine göre perimenopoz denilen menopoza geçiş döneminde depresyonda 4 kat artış olduğunu söylüyor. Sonuç olarak menopoz, depresyon riskini artırabilir. Ancak unutmayın; menopoz, yaşamın yeni bir evresidir; kendinizi yeniden keşfetme ve hayatı farklı bir perspektiften görme fırsatıdır Amerika Birleşik Devletleri'nde menopoza giren her 5 kadından 1'inin depresyon yaşadığı tahmin edilmekte. Depresyon kadınlarda erkeklerden yaklaşık iki kat daha yaygındır. Ayrıca depresif dönemler kadınlarda erkeklerden daha tekrarlayıcı, daha uzundur. Perimenopozal depresyonun ırksal dağılımı bilinmemektedir. Ancak, yaşlı kadınlara daha çok değer verilen ülkelerde, kadınlar menopoz sırasında genel olarak daha az semptom yaşarlar. Kadınlığın doğurganlıkla eşleştirildiği kültürlerde ise menopoz şikayetlerinin daha yaygın olduğunu görmekteyiz. Bedeniniz değişirken, ruhunuzun da büyüdüğünü unutmayın; menopoz, kendinize ve yaşamınıza yeni bir anlam katma zamanıdır. Perimenopozal denilen menopoza geçiş döneminde olmak, depresif veya anksiyete bozukluğu öyküsü olmayan kadınlarda da depresyon ve anksiyete riskini artırır.Depresyon açısından en riskli dönem hormon değişimlerinin yoğun hissedildiği menopoza geçiş sürecidir. Perimenopoz sırasında depresyon dalgalanan ve azalan östrojen seviyelerinden kaynaklanmaktadır. Östrojen, depresyonun fizyolojik nedeni ile en çok ilişkili olduğu düşünülen nörotransmitterler olan serotonin ve norepinefrinin etkilerini artırır. Östrojen, serotonin ve norepinefrinin etkilerini kolaylaştırdığı için, östrojen seviyesinin düşmesi bu hormonların seviyelerini azaltabilir. Östrojen seviyelerindeki değişiklikler, bazı kadınların menopoz geçişindeki depresif semptomlarla ilişkili olabilir. Daha önce depresif bozukluğu olmayan kadınlara kıyasla, daha önce depresif bozukluk öyküsü olan kadınlarda folikül uyarıcı hormon (FSH) ve östrojen değişkenliğinin artması, inhibin B düzeylerinin düşmesi ve lüteinizan hormon düzeylerinin artması depresyonla ilişkili olarak bulundu. Tam mekanizmanın anlaşılması için bu konuda daha fazla araştırmaya gerek var. Sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemek ayrıca menopoz semptomlarını azaltmaya yardımcı olur. Sağlıklı alışkanlıklar arasında dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve kafein ve alkol tüketimini sınırlamak yer alır. Menopozda fiziksel olarak aktif olmayan kadınlarda kalp damar hastalığı, obezite, yüksek tansiyon, diyabet ve osteoporoz görülme olasılığı daha yüksektir. Hareketsiz bir yaşam süren kadınlarda ayrıca kronik sırt ağrısı, uykusuzluk, dolaşım, bozuklukları ve depresyon görülebilir. Egzersiz ayrıca ruh halinin iyileştirilmesine yardımcı olur. Beyinde endorfin adı verilen hormonlar salgılanır. Bu hormonlar kişinin rahatlamış ve mutlu hissetmesine yardımcı olur. Eğer menopoz dönemindeki duygusal iniş çıkışlar normal günlük aktivitelerinizi (iş, okul, hobiler) veya ilişkilerinizi etkiliyorsa doktor desteği alın. Perimenopozal depresyonu tedavi etmek için kullanılan ilaçlar antidepresanlar ve hormonlardır. Majör depresyon için standart tedavi antidepresan tedavidir. Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar), perimenopozal depresyon tedavisinde en sık kullanılan antidepresanlardır. Bu ilaçlar, presinaptik nöronlardaki serotonin geri alım taşıyıcılarını inhibe ederek etki eder ve sinaptik aralıkta daha fazla serotonin bulunmasını sağlar. Etkisinin başlamasına kadar geçen süre 4-6 haftadır. Antidepresan ilaçlar mutlaka psikiyatri uzmanı denetiminde içilmelidir. Hafif depresyon için, sadece hormon replasman tedavisi eğer bir sakınca yoksa uygun tedavi yöntemidir. Sizin için sakıncalı olup olmadığını anlamak için kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurun. Cerrahi olarak menopoza giren kadınlarda depresyon riski artar ve bu kadınlar özellikle hormon replasman tedavisinden faydalanırlar. Menopoz, bir kadının hayatındaki yeni bir başlangıçtır; bu dönemi keşfetmek için kendinize izin verin. Bu dönemde bedeniniz ve ruhunuzun uyumunu bulmak, iç huzurunuzu artıracaktır.