Glütene karşı bir hassasiyet veya çölyak hastalığının olmadığı durumlarda glütensiz ürünler tüketmek, bazı insanlar tarafından kalp sağlığı için daha iyi bir seçenek olarak görüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Başar, “Ancak birçok glütensiz ürün, işlenmiş şeker ve yağ içerir, bu da kalp sağlığı için zararlı olabilir. Yüksek protein diyetleri, kalp sağlığına iyi gelebilecek şekilde kas yapımını destekleyebilir. Ancak fazla miktarda kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri tüketmek, doymuş yağ alımını artırabilir ve bu da kalp hastalığı riskini artırır. Bazı kilo verme takviyeleri, kalp sağlığına zarar verebilecek uyarıcılar içerir. Kırmızı şarabın, içeriğindeki resveratrol gibi antioksidanlar nedeniyle kalp sağlığına faydalı olduğu düşünülse de aşırı alkol tüketimi, yüksek tansiyon, kalp ritim bozuklukları ve diğer kardiyovasküler sorunlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.
‘EGZERSİZ YAPARKEN SIVI ALIMINA DİKKAT EDİLMELİ’
Kullanılan ilaçların ya da yemek seçeneklerinin kalp atış hızını ve tansiyonunu artırabileceğine de dikkat çeken Uzm. Dr. Başar, “Bu alışkanlıkların veya yiyeceklerin kalp sağlığı üzerindeki etkileri, bireyin genel sağlık durumu ve tüketim miktarına bağlı olarak değişebilir. Örneğin; yazın spor yapmak ve soğuk duşlar dikkatli bir şekilde uygulandığında kalp sağlığına olumlu katkılarda bulunabilir. Ancak bu aktiviteler, kalp hastalığı riski taşıyan bireyler için bazı tehlikeler içerebilir. Özellikle yazın egzersiz yaparken sıvı alımına dikkat etmek, güneşten korunmak ve soğuk duş sonrası vücuda ani yük bindirmemek önemlidir. Herhangi bir sağlık sorunu veya risk faktörü olan kişilerin, bu tür aktiviteleri denemeden önce doktorlarına danışmaları önerilir. Özetle dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve doktor önerilerine uygun yaşam tarzı değişiklikleri, kalp sağlığını korumak için en iyi yollardandır” dedi.