Diyabet hastaları etkileniyor
Yaz sıcaklarında yaşanan yoğun terleme ile birlikte aşırı miktarda sıvı ve vücut için elzem olan eloktrolit kaybı yaşandığına dikkat çeken Zeydan, "Bunun yanı sıra kontrol altında olmayan şeker de vücutta susuzluğa yol açar. Bu nedenle diyabet hastalarının sıcakta çok fazla kalmamaları ve yaz boyunca belli aralıklarla şeker ölçümü yaptırmaları gerekir" şeklinde konuştu.Dr. Zeydan şöyle devam etti: "Şeker hastasıysanız sıcak havalarda fazla efor harcamayın, bol su ve şekersiz içecekler tüketin. Yazın bolca bulunan kavun-karpuz, şeftali gibi glisemik indeksi yüksek gıdalardan uzak durun. Böbrekler metabolizmadaki zararlı atıkları (üre, kreatinin, ürik asit vb.) su ile seyrelterek filtre ederler ve idrar şeklinde dışarı atarlar. Ancak günlük ihtiyaçtan daha az miktarda sıvı alan bireylerde idrar akımı yavaşlayacağı için taşların yanı sıra idrar yolu iltihaplarının da oluşması kolaylaşır. Kimi zaman oldukça ağrılı olabilen böbrek taşları ise tedavi edilmediği takdirde böbrek kaybına bile sebep olabilir. Bunu önlemek için bol miktarda sıvı tüketmek gerekir. Ayrıca normal şartlarda yetişkin bir birey günde 6-7 kere idrara çıkmalıdır."
Cilt kanseri riski artıyor
Güneşin insan vücudunun ihtiyacı olan D vitaminini sağlamak gibi birçok yararı da bulunduğunu kaydeden Zeydan, "Ancak yaydığı UV ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için mutlaka tedbir alınması gerekiyor. Çünkü UV ışınlarının cilt üzerinde uzun ve kısa vadeli olmak üzere birçok etkisi görülüyor. Bunlar ağrılı yanıklardan lekelere, su toplayan yerlerdeki ölü derinin soyulması ile vücudun enfeksiyonlara açık hale gelmesinden kırışıklıklara hatta kanser oluşumuna yol açması şeklinde oluyor" dedi. Dr. Zeydan, gündüz 11.00-16.00 saatleri arasında güneşin zararlı ışınlara doğrudan maruz kalınmamasına ve merdiven altı satılan güneş gözlüklerinin kullanılmamasına önemle dikkat çekti.