"Odanın güneş görmesi ortamdaki basilleri öldürür"
Hastalığa karşı alınabilecek önlemleri sıralayan Doç. Dr. Afşin, "Tüberkülozda bulaşma; hasta kişinin öksürme veya hapşırması ile ortama saçılan mikropların diğer kişiler tarafından solunması ile olmaktadır. Bu nedenle tüberkülozdan şüphe edildiği andan tedavinin 2-3. haftasına kadar bulaştırıcılığın çok yüksek olduğu bu dönemde hastaların öksürürken ve hapşırırken ağzını mendille kapatması, maske kullanımı, kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durması çok önemlidir. Tedavi altındaki hastanın en azından balgam mikroskopisi negatif olana kadar ayrı bir odada tutulması önemlidir. Hastanın odasına girip çıkanlar da mutlaka maske takmalıdır. Tüberküloz hastalarının bulunduğu ortamları havalandırmak, bu ortamlara temiz hava sağlamak, havadaki bulaştırıcı partikülleri azaltarak, bulaşma ihtimalini azaltır. Odanın güneş görmesi ortamdaki basilleri öldürür. Tüberküloz hastalarının kullandığı mutfak malzemelerini bardak, tabak, kaşık, çatal ve nevresim, havlu gibi ev gereçleri için normal temizlik yapılması yeterlidir" ifadelerini kullandı.
"Doğrudan gözetimli olarak uygulanması gerekmektedir"
Tedavi hakkında yapılacakları söyleyen Afşin, “En az 6 aylık tedavisi olan bu hastalıkta ilaçların düzenli, aksatmadan ve verem savaş dispanseri tarafından doğrudan gözetimli olarak uygulanması gerekmektedir. Tüberküloz hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini ya da tüberküloz enfekte kişide tüberküloz hastalığı gelişimini önlemek için koruyucu tedavi gerekmektedir. Toplumda tüberküloz basili ile enfekte olmuş herkese koruyucu ilaç tedavisi verilmesi mümkün değildir; bu nedenle tüberküloz hastalığı gelişme riski yüksek olan gruplara (küçük çocuklar, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalar vb) önerilmektedir. Ülkemizde koruyucu tedavide genellikle tek ilaç altı ay süreyle verilir. İlaçların düzenli kullanılması ve yeterli sürenin tamamlanması çok önemlidir. Ülkemizde çocuklara doğumdan 2 ay sonra yapılan BCG aşısı; tüberküloz basilinin kanla ve lenfatik sistemle yayılmasını engeller. Böylece hayatı tehdit eden miliyer, menenjit tüberküloz gibi durumların ortaya çıkışını azaltır. BCG aşısı, yan etkileri az olan bir aşıdır. Aşıdan sonra görülen komplikasyonlar daha çok aşının dozu, aşılama yeri ve derinliği, aşılanan kişinin yaşı ve bağışıklık sisteminin durumuyla ilgilidir. Tüberkülozdan erken şüphelenilmesi ile erken tanı koyulabilmesi, bulaştırıcılığa gerektiği kadar dikkat edilmesi ve tedavinin aksatmadan düzenli uygulanması ile hedefimiz; veremsiz Türkiye” diye konuştu.