Elifsu için organ bağışı seferberliği
ANKARA'da kalp yetmezliği nedeniyle 17 Şubat'tan bu yana nakil sırasında bekleyen Elifsu Yüksel (10) için Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorları ve öğrencileri 'Elifsular yaşasın' sloganıyla organ bağışı kampanyası başlattı. Doktorlar ve öğrenciler toplu organ bağışında bulunarak, bağış çağrısı yaptı.






Prof. Dr. Kula, yoğun bakımlarda yaşam savaşı veren hasta yakınlarının bu müsaadeyi vermesinin önemli olduğuna dikkat çekerek, "Yoğun bakımlarda yaşam savaşı veren, beyin ölümü gerçekleşen ve organ nakli için görüşülen hasta yakınlarının sadece yüzde 18'i buna izin veriyor. Bu oranlar artmalı. O organlar bu dünyada başka insanların sağlıklı yaşamaları için büyük bir fırsat, büyük bir umut, yaşam kaynağı olabilecekken toprak altında yitip gitmesine göz yummamak lazım. O yüzden bu farkındalığı geliştirelim istiyoruz. Tabii ki kimsenin yaşarken organı alınmayacak, bu bağış organizasyonunun amacı öyle bir şey değil. Yaşamımızı yitirdikten sonra böyle bir iznimiz olduğu için, sağlık kuruluşları bu iznimizi görecekler. Ve organlarımızı en uygun şekilde bir sistemle, merkezi, ulusal bir sistemle hastaya nakil için süreç başlatacaklar. Bugün burada, tıp öğrencilerimiz ve koordinasyon ekibimizle beraber organ bağışı konusunda sorusu olanları dinleyeceğiz ve organ bağışı kabul edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Elifsu Yüksel’in annesi Hatice Gürbilek Yüksel de organ bağışına dikkat çekerek, "Elifsu ve Elifsu gibi birçok çocuk organ bekliyor hayata tutunmak için. İnsanlarımız lütfen organ bağışı konusunda duyarlı olsun. Ben de bir anne olarak organlarımı bağışladım. Lütfen sizi de bağışlayın. Bunda korkacak, çekinecek, bir şey yok. Bağışlayacağınız bir organla birçok insana hayat verebilirsiniz. Yaptığım paylaşımlar neticesinde çok güzel dönüşler aldık. 'Elifsu’ya kalbimi vermek istiyorum' diyenler oldu. Onlara da buradan teşekkür etmek istiyorum; ama bu süreç öyle bir süreç değil. Kalp beyin ölümü gerçekleşen insanlardan alınması gereken bir organ. Ve ayrıca kan grubu, boyu, kilosu, yaşı orantılı olmak zorunda" dedi.
'GAZİ ÜNİVERSİTESİ'NİN ÇAĞRISINA ÇOK MUTLU OLDUM'
Anne Yüksel, kızının arkadaşlarını, okulunu, öğretmenini, kardeşlerini çok özlediğini söyleyerek, "Bazen oturup sohbet ediyoruz, konuşuyoruz ama tabii ki bu yeterli gelmiyor. Çünkü dört duvar arasında belirsiz bir süreç. Bekliyoruz ve ne kadar bekleyeceğimizi bilmiyoruz. Öyle bir şey söyledi ki bugün cevap veremedim; ‘Anne, sen uyuduktan sonra ben ağlıyorum, dua ediyorum. Neden ben hastayım diye’ dedi. Cevap veremedim kızıma. Çok zor bir durum bu. Gazi Üniversitesi’ndeki çağrıya ben çok mutlu oldum. Eğer ben vesile olduysam buna gerçekten bu benim için inanılmaz büyük bir mutluluk. Belki bu sayede hem kızıma hem diğer çocuklara yaşama hakkı doğacak. Bu paylaşımlar karşısında duyarsız kalınmadığı için de çok mutluyum. Aslında bu paylaşımı yaparken umudum da yoktu. Bu kadar büyük bir kitleye ulaşabileceğim hiç aklımın ucundan bile geçmiyordu. İnşallah sonuçsuz kalmaz diye düşünüyorum. İnşallah bu hastaneden güle oynaya koşarak çıkarız" ifadelerini kullandı.