Dünya çapında sezaryen oranları artıyor! Peki uzmanlar ne öneriyor?
Sağlık Bakanlığı'nın sezaryen kısıtlaması Türkiye'de tartışma yarattı. Peki, doğum yöntemlerini dengelemek için ne yapılabilir?




Pensilvanya Eyalet Üniversitesi Tıp Fakültesi ise sezaryenin gerekli olduğu durumları şöyle sıralıyor:
- Bebeğin vajinal kanaldan geçemeyecek kadar iri olması,
- Kadının plasentasında sorunlar olması ve bu sorunların doğum sırasında tehlikeli kanamalara yol açma ihtimali,
- Bebeğin ters gelmesi,
- Göbek kordonunun sıkışması,
- Fetal distres belirtileri (fetüsün kalp hızında değişiklikler),
- Annenin yüksek tansiyon veya diyabet gibi bazı tıbbi rahatsızlıkları olması,
- Annede HIV veya herpes gibi bir enfeksiyon olması,
- Doğumun çok yavaş olması veya tamamen durması. Bunun yanı sıra akemli bilimsel dergi PLoS Medicine'de 2019'da yayınlanan bir araştırma, daha önce sezaryen doğum yapmış kadınlar için yeniden planlı sezaryen doğum yapmanın en güvenli seçenek olacağı sonucuna varılıyor.


Planlı cerrahi doğumun planlı vajinal doğuma kıyasla hem kısa hem de uzun vadeli riskleri ve faydaları var.
Örneğin, planlı vajinal doğumda idrar kaçırma ve vajinal yırtık olasılıkları daha yüksek. Ancak hakemli tıp dergisi The Lancet'te 2018'de yayınlanan bir araştırmaya göre, hem histerektomi (rahmin alınması) hem de anne ölümleri (nadir de olsa) planlı sezaryende daha yüksek.
İngiltere Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü, sezaryende daha yüksek yenidoğan ölüm oranları olduğunu ve çocukluk astımı riskinin de arttığını bildiriyor. Bu sebeplerden ötürü The Lancet 2018'de aşırı yüksek cerrahi doğum oranlarına ilişkin "küresel eylem çağrısı" yayınlamıştı. Uzmanlara göre dünya çapındaki kuruluşlar ve ülkeler, sezaryen doğum oranlarını güvenli bir şekilde azaltmaya çalışırken, aynı zamanda ameliyata ihtiyacı olan ve ameliyat olmak isteyen tüm kadınların ve bebeklerin prosedüre güvenli biçimde erişimini sağlamaya çalışmalı.
Yine de, Pensilvanya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nün yöneticilerinden Dr. Sindhu K. Srinivas, hastalarına sezaryen doğumun bazı riskleri olmasına rağmen (kanama veya enfeksiyon gibi) genellikle çok güvenli bir ameliyat olduğunu söylediğini belirtiyor.
Srinivas'a göre, ciddi komplikasyonlar nadir görülüyor ve çoğu anne ve bebek işlemden sonra iyi durumda oluyor.
Kadın merkezli bakıma ihtiyaç var Kadınların sezaryen tercihinin nedenleri ülkeler arasında büyük ölçüde değişiyor. Sağlık sektörü politikaları, sağlık finansmanı, kültürel normlar, algılar ve uygulamalar, erken doğum oranları ve sağlık hizmetinin kalitesi önemli faktörler arasında. DSÖ ülkelere vajinal doğum konusunda belirli oran hedefleri önermek yerine, gebelik ve doğum sırasında her kadının kendine özgü ihtiyaçlarına odaklanmanın önemini vurguluyor. DSÖ'den Dr. Ana Pilar Betran, "Tüm kadınların sağlık hizmetini verenlerle konuşabilmesi ve doğum kararlarında aktif yer alabilmesi, riskler ve faydalar dahil olmak üzere yeterli bilgi alabilmesi önemli. Duygusal destek, hamilelik ve doğum boyunca kaliteli bakımın kritik bir yönü," diyor.
Dr. Srinivas da, "Bir kadın tıbbi bir neden olmaksızın sezaryen istediğinde yaptığım ilk şey nedenini bulmak," ifadelerini kullanıyor. "Neden bu yolu seçmek istediğini anladığımda, yanlış anlamaları ortadan kaldırabilirim ve ayrıca ona vajinal doğumun hem kendisi hem de bebeği için neden faydalı olabileceğini hatırlatabilirim.
Bazı konuşmalar bir kadının fikrini değiştirir veya sadece sezaryen doğumdan ziyade farklı bir çözüme varmamızı sağlar." Doğum oranlarını dengelemek için ne yapılabilir? Bu noktada sağlık uzmanları, sezaryen oranlarının kontrolsüz şekilde artmasını engellemek için neler yapılabileceğini tartışıyor.
DSÖ'nün 2021'de yayınladığı küçük bir kılavuzda şu öneriler yer alıyor:
- Kadınları doğumu planlamaya aktif olarak dahil eden eğitimsel müdahaleler.
Örneğin doğum hazırlık atölyeleri, rahatlama programları ve ağrı veya kaygı korkusu olanlar için psikososyal destek. Bu tür girişimlerin uygulanması, devam eden takip ve değerlendirmeyi de içermeli.
- Kanıta dayalı klinik kılavuzların kullanılması, sağlık kuruluşlarındaki sezaryen uygulamalarının düzenli olarak denetlenmesi ve bulgular hakkında sağlık profesyonellerine zamanında geri bildirim sağlanması.
- Sezaryen kararı için mümkün olan durumlarda ikinci bir tıbbi görüş alınması zorunluluğu.
- Bakım esas olarak ebeler tarafından sağlanırken, özel bir doğum uzmanının 24 saat destek sunması, ebe-doğum uzmanı işbirliği öngören bakım modeli
- Vajinal doğum ve sezaryen doğum ücretlerini eşitleyen finansal stratejiler.