İkincil koruma, kanserden önce riski tespit edip iyileştirebilecek veya erken teşhis edebilecek yöntemlerden oluşuyor.
Ilbawi, HPV testinin, rahim ağzı kanseri taramasının, mamografinin, kolonoskopinin hatta genetik testlerin bile ikincil önleme programının parçası olduğunu belirterek "Erken teşhis, kanserden ölüm oranlarının azaltılmasına yardımcı olacak en yaygın yaklaşım. Bu nedenle herkesten yaygın kanser belirtilerinin farkında olmalarını istiyoruz." diye konuştu.
Üçüncül koruma kapsamında tedavideki ilerlemeler uzun vadeli yıpranmayı azaltıyor
Üçüncül koruma, kanserin veya hastalığın tedavisinin yol açtığı uzun vadeli yıpranmayı azaltmayı amaçlıyor. Kanser tedavisindeki en yaygın yöntemlerin arasında cerrahi, radyoterapi ve kemoterapinin yanı sıra hormon tedavisi, genetik ve hedefe yönelik tedaviler de kullanılabiliyor.
Ilbawi, üçüncül önlemenin teşhis sonrası kanserin tedavisini, rehabilitasyonu ve destekleyici bakımı içeren süreç olduğuna işaret etti. Kanser tedavilerinde immünoterapi, cerrahi ve radyoterapide gelişme kaydedildiğini anlatan Ilbawi, "Kanserin türünü, yayılma oranını, kişiye özel profilini ve en iyi tedavi yöntemini söyleyebilmek en önemli yenilik oldu." ifadesini kullandı.