Deliksiz Uykunun Düşmanları! Uzman İsin Tek Tek Açıkladı, Çözüm Önerileri Sundu

Kaliteli bir gece uykusunun yerini ne tutabilir ki... Ancak günümüzde iyi bir gece uykusu çeken kişi sayısının her geçen gün azaldığını görüyoruz. Buğra Adil Buyrukçu Yazdı...Maalesef ki, tüm dünyada bir salgın gibi yayılan uykusuzluk sorunu, hem beden hem de ruh sağlığını olumsuz etkileyen önemli bir faktör. Bu konuyu oldukça önemsiyorum. Zira kaliteli bir gece uykusu söz konusu değilse, sağlıklı bir hayat ve güzel yaşlanma süreci pek de mümkün olmuyor. Çünkü uyku sırasında vücudumuz kendini onarıyor, temizliyor ve gelişiyor. Vücudumuzun tamamında ortaya çıkan hasarlar, biriken toksinler ve gelişen diğer sorunlar, ancak biz uykuya geçer geçmez iyileşmeye ve onarılmaya başlıyor. Bu nedenle uykusuz geceler, ne yazık ki yavaş yavaş sağlığımızı da elimizden alıyor. Elbette ki, bazı hastalıklar nedeniyle uyku sorunları yaşanabiliyor. Ancak ben bugün sizlerle sağlık sorunları dışında uykunuzu kaçıran etkenlere değinmek istedim. Çünkü günlük hayatınızda sürekli maruz kaldığınız ve önemsemediğiniz bu sorunlar, geceleri uykusuz kalmanıza neden olabiliyor. İşte deliksiz uyumanızı engelleyen o faktörler ve çözüm önerileri... Zorlu ve stresli geçen bir günün ardından yatağınıza uzanıp, güzelce uykuya dalmak istiyorsunuz. Ama ne mümkün. Günümüzün en ciddi sağlık sorunlarından biri olan stres, bazı insanlarda uykusuzluğa neden olabiliyor. Hatta insanların karşılaştığı en yaygın sorunun da stres kaynaklı uykusuzluk olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan birçok araştırma, orta düzeyde yaşanan stresin bile uykusuzluğa ve sık sık gece uyanmasına yol açtığını gösteriyor. Eğer stres kaynaklı uyku sorunu yaşıyorsanız, öncelikle zihninizi stresten uzaklaştırmak için ılık bir duş almanızı, meditasyon yapmanızı ya da uykuya dalmadan önce kitap okumanızı öneririm. Özellikle derin nefes alma teknikleri ve yoga stresi azaltmaya yardımcı olur ve gevşemeyi teşvik eder. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, size keyif veren aktivitelere yönelmek de stresi azaltmaya yardımcı olduğu için uyku kalitenizin artmasını da sağlar. Maalesef ki, kötü bir gece uykusunun en önemli nedenlerinden biri de partnerinizin horlama sesine maruz kalmaktır. Çiftler, genellikle bu konuyu konuşmayı pek sevmezler. Ancak bu sorun, her iki kişinin de uyku kalitesini olumsuz etkiler. Partnerinizin horlaması, büyük bir olasılıkla uyku apnesinin işaretidir ve tedavi edilmezse uzun vadede çok daha ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Bu nedenle öncelikle yapmanız gereken şey, eşinizi tedavi olmaya ikna etmektir. Bunun dışında horlayan kişinin yan yatması, geç saatlerde yemek yememesi, biraz olsun horlamayı azaltabilir. Melatonin hormonu salınımı, hava karardıktan sonra başlar. Gece yarısı saat 02.00-04.00 arası ise en yüksek seviyeye ulaşır. Melatonin salınımını artırabilmek için uyku esnasında gece lambaları kapatılıp, karanlık bir ortam yaratılmalıdır. Özellikle LED ve beyaz ışık, yatak odalarında kullanılmamalıdır. Sokak lambasının ışığının bile pencerenizden içeriye sızması ya da evde bir lambanın açık olması vücudunuzun melatonin hormonu salgılamasını engeller. Çünkü beynimiz ışığı gördüğü zaman uyanma vakti olduğunu düşünür ve uyku hormonu salınımını durdurur. Bu nedenle yatak odanızın karanlık olduğundan emin olun. Ayrıca bilgisayar, cep telefonu, televizyon ve tabletlerin yaydığı mavi ışık melatonin hormonunun en büyük düşmanıdır. Derin bir uykuya dalmak istiyorsanız, akşam erken saatlerden itibaren mavi ışık saçan her şeyden uzak durmaya çalışın. Sağlıklı yaşamak ve fit bir vücuda sahip olmak için spor yapmak oldukça önemlidir. Ancak spor yaptığınız saatlere de dikkat etmeniz gerekiyor, zira geç saatlerde yaptığınız spor da uykunuzun kaçmasının nedenlerinden biri. Çünkü egzersiz sonrasında kalp hızınız ve vücut sıcaklığınız artar. Ayrıca hareket ile birlikte vücudunuz uyku modundan çıkar. Spor sonrası kendinizi yorgun hissetseniz bile vücudunuzdaki bu değişimler nedeniyle uykuya dalmanız pek de kolay olmaz. Bu yüzden spor saatlerini biraz daha erkene çekmenizi öneririm. Gece uykunuzun düşmanlarından birinin de koca bir tabak dolusu yemek tüketmek olduğunu hatırlatmak isterim. Hele bu yemek, ağır ve yağlı ise mide yanması ile hazımsızlık kaçınılmaz olur. Rahatsız bir mide ile uykuya dalmanız da pek mümkün olmaz. Bu nedenle özellikle saat 18.00e kadar akşam yemeğinizi bitirmeye özen gösterin, ağır yemeklerden uzak durun ve küçük porsiyonları tercih edin.