Bu şikayetler demir eksikliğini işaret ediyor! 5 kritik belirti
Vücudun yeterli miktarda demir almamasının birçok hastalığa davetiye çıkarttığını belirten İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Demir, “Demir eksikliği yaşayan kişilerde halsizlik, yorgunluk, unutkanlık, hafıza problemleri ve konsantrasyon güçlüğü gibi şikayetler sıkça görülür. Bu nedenle demirin öncelikle doğal yollarla gıdalardan alınmasını tavsiye ederiz” dedi.





Demirin gereğinden fazla alınmasının vücutta birikmelere neden olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Demir, “Özellikle karaciğerde biriken aşırı demir ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Kan değerleri bilinmeden ve doktor önerisi olmadan demir takviyesi almak sakıncalıdır. Ağızdan alınan takviyelerde bu risk daha azdır ancak damar yoluyla alınan demir tedavilerinde doz aşımı ciddi sorunlara neden olabilir” diye konuştu.
‘KADINLAR DÜZENLİ OLARAK KAN DEĞERLERİNİ KONTROL ETMELİ’
Özellikle menopoz öncesi kadınların yılda en az bir kez demir seviyelerini ölçtürmeleri gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Demir, “Hastalar, demir eksikliği tedavisine başladıktan bir iki ay sonra kendilerini iyi hissettiklerinde tedaviyi yarıda bırakıyor. Ancak demir depoları tamamen dolmadan tedavi sonlandırılmamalıdır. Aksi takdirde demir eksikliği kısa sürede tekrarlayabilir” dedi.

Menopoz sonrası dönemde veya erkek hastalarda demir eksikliğinin altında yatan farklı bir sağlık sorununun olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Demir, “Eğer vejetaryen olmayan bir bireyde demir eksikliği tespit ediliyorsa, mutlaka ileri tetkikler yapılmalıdır. Normal beslenen erkekler ve menopoz sonrası kadınlar da demir eksikliği beklemediğimiz bir durumdur ve bağırsak ya da mide problemlerinin habercisi olabilir” diye konuştu.
‘DAMARDAN DEMİR TAKVİYESİ DİKKATLE UYGULANMALI’
Ağızdan tablet kullanmayı tolere edemeyen tüm hastalara ve gebeliğin ciddi anemisinde damar yoluyla demir tedavisinin tercih edildiğini belirten Doç. Dr. Demir, u yöntemin mutlaka hastane şartlarında uygulanmalı. Damar yoluyla verilen yüksek miktardaki demir, alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle hastaların hastane ortamında takip edilmesi çok önemlidir” dedi.