“İkinci görev biz hekimlere düşüyor. Hastaların ameliyat öncesi değerlendirmesi, öyle kapı arasında değil, detaylıca yapılmalı. Hastalar bazen e-posta ya da mesaj atıyor tetkiklerini. Hekim, genelde ameliyat sabahında görüyor hastayı ve direkt ameliyata alıyor. Bu, çok yanlış bir uygulama. Hekimin hastasını; önceden bir sağlık sorunu, düzenli kullandığı ilaç, takviyeler var mı, önceden ameliyat olmuş mu gibi noktalarda ciddi şekilde dinlemesi, kan başta diğer tüm testleri yapması gerekir. Yaşanan bu acı örnekte olduğu gibi ve diyelim hastanın kalbi ile alakalı bazı sıkıntıları var. O zaman muhakkak ya bir kardiyolog görecek ya da takip eden doktoruna danışılacak, ‘Ameliyata girebilir’ izni alınacak. Ameliyatın yapılacağı hastane de çok önemli. Herhangi bir komplikasyona karşı yoğun bakım ünitesinin olması, ameliyathane koşullarının iyi olması gibi başlıklar hekimin kendini güvende hissetmesini sağlar.”
ARAŞTIRIN SORUN SORGULAYIN
“Üçüncü ve en önemli görevse hastaların. İnsan, kendi bedeni ile alakalı yapılacak bir işleme 2-3 fotoğraf ya da video ile kolayca karar vermemeli. Ameliyatın küçüğü-büyüğü olmaz, her ameliyat risklidir. Hangi hastanede ameliyat olacağı, koşullarının neler olacağı, muhakkak araştırılmalıdır. Bu konuda bilinçli davranmıyoruz. İyi bir merkez/ hastanede ameliyat olursanız risk sıfıra yakın ama gelişigüzel bir yerde olursanız risk büyük olur. Sosyal medyaya bakınca, ‘sabah ameliyat ol, gece yemeğe git...’ Ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum ama insanlar inanıyor maalesef. Her hekimin uzmanlık alanı da ayrıdır. Konu estetik ise plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahı bulacaksınız. Şüpheniz varsa bizim derneğin sayfasından hekim ismini kontrol edebilir ya da bilgi almak için derneğe telefon edebilirsiniz. Ya da hekimin diplomasını görmek isteyin, yetkinliğini sorgulayın. Bu, hasta hakkıdır, ayıp değildir. Marketten bir ürün alırken nasıl etiketine bakıyorsunuz buna da bakacaksınız.