Korunmak ve önlemek adına öncelikle atopiye neden olan maddelerden uzak durmak ve çevresel faktörleri düzenlemek gerektiğini anlatan Prof. Dr. Sarıçoban, “Alerjide öncelikle ilk tedavi prensibi, ilaçtan da önce alerjinin, atopinizin olduğu maddeden uzak durmaktır. Örneğin kedi alerjisi varsa kediden uzaklaşmak, fındığa alerjiniz varsa fındıktan uzaklaşmak gibi. Sonraki süreçte ilaç tedavisine başlanır. Semptomatik tedavi olarak tanımlanan hastalıkları kontrol edici, rahatlatıcı tedavileri verilir. Bunun yanında epigenetik faktörleri de güçlendirmek gerekir. İşlenmiş gıdalardan uzak durmak, sigara dumanından uzak durmak, probiyotiklerden zengin beslenmek, stresten uzak durmak, sirkadiyen ritmi ayarlamak alerjik hastalıkların tedavisinde rol oynar” diye konuştu.
EBEVEYNLER BU NOKTAYA DİKKAT ETMELİ
“Genellikle her atopisi olan şeyden uzak durması gerektiğine dair yanlış bir inanış var. Ancak kişi eğer atopisi olduğu maddeyle karşılaştığında bir tepki vermiyorsa, bu bir hastalığa dönüşmüyorsa engellemeye gerek kalmıyor” diyen Prof. Dr. Sarıçoban, sözlerini şöyle tamamladı: “Örneğin yumurta atopisi tespit edilen bir kişi yumurta yediğinde veya çocuğuna yumurta yedirdiğinde herhangi bir tepki yaşamıyorsa yumurta yedirilmeye devam ediliyor. Çünkü yumurta, büyümek ve gelişim için çok önemli yapıcı bir protein olduğu için bu proteinden mahrum edilmemesi gerekiyor. Ancak kişinin hayat kalitesini de düşürecek çevresel faktörlerden olan nemli ortam, hava kirliliği gibi ortamlardan uzak durulmalı. Anne babaların atopisi var diye çocukların hayatını kısıtlamamaları, gereksiz diyet yapıp çocukların büyümesini gelişmesini olumsuz etkileyerek farklı sorunlara neden olmamalı.”