“Bel ağrısı deyip geçilmemeli”
Çoğu kişinin sağlıklarının değerini ancak onu kaybettikten sonra anladığını ifade eden Uzm. Dr. Gözlükaya, “Bütün hastalıklarda olduğu gibi bel fıtığına yakalanmamak için de gerekli tedbirler alınmalıdır. Bunun için ağır kaldırma, ters bir hareket yapma, ani bir zorlama, uzun süre stres ve gerginlik yaşamak gibi bel fıtığına neden olabilecek faktörlerden kaçınmak gerekir. Bel ağrıları olan kişilerin yüzme, yürüme, hafif koşu ve bisiklete binme gibi sporları yapmalarında fayda vardır. Fazla kilosu olan kişiler bu kilolarını vermelidirler. Hareketsiz bir yaşam tarzından kaçınılması gerekir. Sağlıklı iken bel kaslarını güçlendirmek için yapılan egzersizler çok faydalıdır. Fakat bunları yapmak bel fıtığı olmayacağımız anlamına gelmez. Genetik faktörler, kişiye ait durumlar da bu hastalığın oluşmasında rol oynar” şeklinde konuştu.
“Uzun süre geçmeyen ağrılara dikkat edilmeli”
Her bel ve bacak ağrısının fıtık anlamına gelmediğini vurgulayan Uzm. Dr. Gözlükaya, “Bu ağrılar çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Uzun süren ve geçmeyen ağrılar, uyuşukluğun ve güçsüzlüğün giderek artması, idrar ve dışkı kaçırma gibi durumlar olayın ciddi boyutlara ulaştığını düşündürür. Bir uzmana başvurmak yerine bel çektirme, bardak çekilmesi, sert zeminde sırt üstü yatmak, bele sülük yapıştırılması gibi bilim dışı uygulamaların fıtık tedavisinde hiçbir yeri yoktur ve bu uygulamaların kimi zaman kişide geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabileceğini unutmayın” ifadelerine yer verdi.