Aşırı tüylenme ve aknenin de yine hormon tedavileri ile düzeltilebileceğini ifade eden Dr. Aladağ, doğum kontrol haplarının olumlu etkiler oluşturacağına, ayrıca, antiandrojenik ilaçlar ile topikal tedaviler veya sistemik tedavi seçenekleri tercih edilebileceği bilgisini verdi. Kilo almanın PCOS semptomlarını kötüleştirebileceğini aktararak düzenli egzersiz ve düşük karbonhidratlı diyetler gibi sağlıklı beslenme alışkanlıklarının büyük önem taşıdığını söyledi. Kilo kaybının insülin direncini iyileştirerek adet düzenini olumlu yönde etkileyebildiğini vurgulayan Dr. Aladağ, “PCOS’lu hastaların genelinde insülin direnci bulunduğundan, hastaların metabolik durumları izlenmelidir.
Glukoz, insülin ve lipid profilleri gibi testlerle metabolik riskler değerlendirilmelidir. Metformin gibi ilaçlar, insülin duyarlılığını artırarak kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabilir” diye konuştu.
Gebelik ile ilgili de yumurtlamayı arttıran ve düzenleyen tedavilerin uygulandığının altını çizdi.
“Kişiye özel tedavi uygulanmalı”
Yine bu hastalığın depresyon, anksiyete ve düşük benlik saygısı gibi psikolojik sorunlara yol açabileceğine işaret eden Dr. Aladağ, “Psiko-sosyal destek, tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Bu nedenle, hastaların ruhsal sağlıkları da göz önünde bulundurulmalıdır. PCOS kadınların yaşamını etkileyebilecek birçok semptomla seyredebilir. Ancak, doğru yönetim ve bireyselleştirilmiş tedavi planları ile semptomlar kontrol altına alınabilir. Erken tanı, düzenli takip ve yaşam tarzı değişiklikleri ile PCOS’lu hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek mümkündür” dedi.