Hırıltı, öksürük gibi şikayetlerin uzun süredir küçük çocuğu etkilediğini aktaran Prof. Dr. Erkan Çakır, “Yaklaşık 1,5 aydır devam eden daha öncesinde bir takım hava, antibiyotik tedavileriyle iyileşmeyen bir süreci vardı. Birkaç hekim başvuruları olmuş.
Hırıltıları, balgamı öksürüğü geçmeyen bir çocuktu, bu şikayetlerle başvurmuşlardı. Yaptığımız testlerde de bu hırıltı ve hışıltıları açıklayacak yeterince bir enfeksiyon bulgusu veya diğer alerjik bulgulara rastlamamıştık.
Aileyle yaptığımız görüşmeler ve dikkatli bir hikaye alma neticesinde 1,5 ay önce çocuğun bir fındık yeme sonrasında öksürüklerinin ve bir morarma gibi, devamında hırıltıyla giden şikayetlerinin olduğunu öğrenmiştik, bu şekilde yola çıktık. Çocuk fındık yerken boğulma gibi bir his, arkasından devam edegelen bir öksürük, hırıltıları olmuş.
Ailenin bunu bu kadar net beyan etmesi oldukça önemli. Yabancı cisimler metalik karakterdeyse akciğer grafilerinde kendilerini gösterebiliyorlar, fındık, fıstık, çekirdek, badem gibi organik dediğimiz maddeler maalesef akciğer filmlerinde net olarak kendisini göstermezler.
Dolaylı olarak birtakım şeyler görebiliyoruz. Örneğin; kaçan yabancı cisim çok büyükse bir akciğeri tamamen tıkayabilir ve sönmesine sebep olabilir. Bronkoskopla yabancı cisim bir bütün halinde çıkartılmaya çalışılıyor.
Yabancı cisimler akciğerlerde kalmaya devam ettiği müddetçe akciğerde enfeksiyon yapmaya devam ediyorlar. İlerleyen aylar ve yıllarda maalesef akciğer hasarına sebep olabiliyor, bazen akciğerin tamamını veya bir parçasını ameliyatla çıkarmak zorunda kaldığımız vakalar olabiliyor” şeklinde konuştu.