‘KALICI GÖRME HASARI BIRAKABİLİR’
Op. Dr. Kaman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hastalığı her yakaladığımız anda durdurma işlemini bir kere yapıyoruz. O durduktan sonra, çapraz bağlama dediğimiz işlemi yaptıktan sonra hastalık zaten ilerlemiyor. Yüzde 90 durmuş oluyor. Bu ikinci operasyonları, görmeyi arttırmak için yaptığımız korneal halka tedavisini yaptıktan sonra görme kalitesini arttırıyoruz.”“Hasta bayağı bir görme kalitesi artarak gece rahat aracını kullanabilerek ya da günlük hayatta görme konforu bayağı artırarak yaşayabiliyor. Çok geç kalınmış keratokonus vakalarında ise bazen artık ne durdurma işleminin ne de korneal halka tedavisinin faydası olmayabiliyor. Bu kez korneal ring dediğimiz yani o göz bebeğinin nakline kadar da hastalık gidebilmektedir.”“Bu yüzden özellikle 10-20 yaş grubundaki özellikle çok fazla gözünü ovalayan çocuklarda ailelerin mutlaka dikkatli olması gerekmektedir. Göz bebeği sivrileştiği ve oraya gelen ışık dağıldığı için görme kalitesi bozuluyor. Yani gözlük de versek gözlüğü geçen ışık, o korneadaki sivri bölgeye çarptığı ve dağıldığı için gözlük bu tür hastalarda görme kalitesini çok artıramıyor.”“Dolayısıyla, erken dönemde tedavi edemezsek, kalıcı görme hasarı bırakıyor. Çok ileri aşamalarında korneal halkanın yani göze geçen halkanın bile faydası olmayabilir. Bu yüzden bu tür hastalıkların tedavisinde çok geç kalmamak lazım. Biz hekimlerin en sevmediği şeylerden biri göz ovalamaktır; gözümüzü ovalamayalım. Özellikle çocuklarımızda buna dikkat edelim.”“Çocuklarınızda eğer sık sık göz ovalama varsa, altta yatan alerjik bir hadise varsa bunun mutlaka tedavisi yapılsın. Çocuklarımızı bundan uzak tutalım. Çocuklarımız çok fazla gözlerini ovalıyorsa, ışıktan çok aşırı bir kamaşma bir rahatsızlıkları varsa mutlaka ihmal etmeyelim. Erken dönemde bir göz doktoruna muayene ettirelim.”