hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    FOMO hayatı olumsuz etkiliyor

    FOMO hayatı olumsuz etkiliyor
    expand
    KAYNAKDHA

    Sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu, yani FOMO, daha çok 18-25 yaş arasındaki insanlarda görülüyor. FOMO, bireylerin duygu durumunu, insanlarla iletişimini, ilişkisini negatif anlamda etkiliyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    İnternet kullanımı teknolojik gelişmelerle birlikte günden güne artarken, beraberinde yeni sağlık sorunlarını da getiriyor. Bunlardan biri de FOMO, yani sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu. Psikolog Melisa Pakeren, "Kişi vaktini fazlasıyla internette ve sosyal medyada geçiriyorsa, bu durum onun duygu durumunu, insanlarla iletişimini, ilişkisini negatif anlamda etkiliyorsa tedavi edilmeli" dedi.

    FOMO sorununun özelliklerine ve kişiye etkilerine değinen Uzman Psikolog Melisa Paker, "Kişi mutluyken, heyecanlıyken ve herhangi bir durumdan memnunken bir anda arkadaşlarının kendisi olmadan gittiği bir sosyal aktiviteyi görebiliyor. Bilinçli olarak tercih etmese de insanların gidip eğlendiği herhangi bir ortamdaki fotoğraflar veya videoları da görebiliyor. Bu da aidiyet ve güven hissini negatif derecede etkiliyor. Kişi bir noktada aslında kendini dışlanmış, grubun dışında kalmış ve o gruba ait olmamış gibi hissedebiliyor. Bu da duygu durumunda negatif geçişlere sebep oluyor" dedi.

    "Kişiyi olumsuz etkiliyorsa tedavi edilmeli"

    Psikolog Paker, sosyal medyadaki gelişmeleri kaçırma korkusu FOMO'nun tedavi sürecine ilişkin şöyle dedi:

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Kişi vaktini fazlasıyla internette ve sosyal medyada geçiriyorsa, bu durum onun duygu durumunu negatif oranda etkiliyorsa, özgüven problemine ve çevresindeki insanlarla iletişimini, ilişkisini negatif anlamda etkiliyorsa kişinin tedavi edilmesi gerekiyor. Bu tedavi de 'bilinçli farkındalık' dediğimiz anı yaşamak ve anda kalabilme, bulunduğumuz ortamda hem bedensel hem zihinsel olarak bulunduğumuz ortama deneyimleme ilkesidir. Bilinçli farkındalıkta aslında kişi, şuanda ne deneyimliyorsa ne duyuyorsa ve ne hissediyorsa o hislerine yönelik yönelmesi öngörülüyor. Sosyal medya fazla kullanırsanız, yaşadığınız ortamı da kaçırıyorsunuz. Çevrenizde olup bitenleri, sesleri ve herhangi bir uyarıcıyı kaçırdığınız için anda da kalamıyorsunuz. FOMO rahatsızlığının tedavisinde bağımlılık tedavisinin yanı sıra bilinçli farkındalık ilkesinden de bu anlamda yararlanılıyor."

    "Ailelerin iyi birer model olması gerekiyor"

    Ailelere çok fazla görev düştüğünü söyleyen Paker, ilk başta ailelerin iyi birer model olması gerektiğini belirtti. Gençlere interneti ve sosyal medya kullanımını kısıtlarken ailelerinde örnek olması gerektiğini kaydeden Paker, şöyle konuştu: "Herkes eve geldiğinde salonda otururlarken belli bir paylaşım yapılacağı zaman herkesin elinde cep telefonu varsa ve sosyal medyayı düzenli olarak takip ediyorsa, bu istenilen sağlıklı bir aile ortamı olmuyor. Ayrıca kişilerin yeni hobiler edinmesi FOMO rahatsızlığından kurtulmasını sağlıyor. Örneğin doğa yürüyüşleri, bir arkadaşınızla telefonları bir kenara bırakarak birebir göz temasıyla iletişim kurduğunuz herhangi bir aktivitede FOMO rahatsızlığından kurtulmaya yardımcı olabilir."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow