Ergenlikte 8 yaş tehlikesi!

Hormonlu, paketli ve katkı maddeli gıdaların, bir tıkla ayağımıza gelen hazır yemeklerin ve hareketsiz yaşamın getirdiği önemli sağlık sorunlarından biri de erken ergenlik. Özellikle de kız çocuklarında 8 yaşında başlayan erken ergenlik dönemi; boy kısalığına, kiloya ve hormonal bozukluklara neden oluyor. Uzmanlar bu tehlikeye karşı anne yemekleri öneriyor. (Sabah)Ergenliğin, çocuklukla, yetişkinlik arasındaki geçiş dönemi olarak tanımlandığını belirten Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak, annelere seslendi: Ev yemeklerini tercih etmek ve ev sofralarını yeniden kurmak ergenlik döneminde daha da önem taşıyor. Anneler, bu dönemde çocuklarıyla mutfakta birlikte daha çok zaman geçirip, sağlıklı yemekleri birlikte yapsınlar. Çocuklar, hazır değil ev yapımı yiyeceklerle beslensin. Okulda nelerin yenip, içildiğini de takip etmeyi unutmayın. Çocukların bu dönemin sonunda üreme fonksiyonlarına kavuştuklarını belirten Prof. Dr. Kavak, Ergenliğin başlama yaşı, dünya ortalamasında 10 yaş civarı olarak kabul ediliyor. Bu süreç 2 yıl devam ediyor ve 12-15 yaş civarı da ergen olunuyor. Ancak günümüzde özellikle kız çocuklarında 'erken ergenlik' önemli bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkıyor dedi. Erken ergenlik önemli bir sağlık sorunudur diyen Prof. Dr. Kavak, şunları söyledi: Tedavi gerektirebilen bu durumun ciddiyetle üzerinde durmak gerekir. Erken ergenlik sorunu, özellikle kız çocuklarını tehdit ediyor ve kızlarda, erkeklerden 10 kat daha fazla görülüyor. Bu durum kız çocuklarında boy kısalığı, kilo problemi, hormon düzensizliğine yol açabilirken, aynı zamanda bazı kanser türlerinin riskini artırıyor. Ergenlik ne zaman başlarsa 'erken' olduğu düşünülmeli? sorusuna ise Prof. Dr. Kavak, şu yanıtı veriyor: Kız çocuklarında 8 yaşında meme tomurcuklanması veya tüylenme başlaması, erkek çocuklarında ise 9 yaşından önce testislerde büyüme ve kıllanmanın başlaması, erken ergenlik olarak kabul edilir. Kız çocuklarının ergenlik belirtilerinin olgunlaşmasıyla, adet kanamasını 10 yaşından önce görmesi, erken adet kanaması olarak tanımlanmaktadır. PROF. Dr. Kavak, ailelere önemli görevler düştüğünü vurgulayarak, şunları söyledi: Annelere bu dönemde çocuklarıyla mutfakta birlikte daha çok zaman geçirip, sağlıklı yemekleri birlikte yapmalarını tavsiye ediyoruz. Çocukların ev yapımı yiyeceklerle beslenmesi, doğal katkısız gıdalar tüketmesi, erken yaşlardan itibaren spor yapma alışkanlığının kazandırılması onların ergenlik yaşını etkileyecektir. BESLENME tarzındaki değişikliklerin de büyük etken olduğunu belirten Prof. Dr. Kavak, şunlara dikkat çekti: Yiyecek maddelerine karıştırılan katkı maddeleri ve hazır paketlenmiş gıdalar bu duruma neden oluyor. Erken ergenliğin belki de en önemli suçlusu hormonlu ve katkı maddesi içeren gıdalardır. Bunlarla beslenen çocuklarda ergenlik yaşının düştüğünü görüyoruz. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla piyasada bulunan birçok üründe de endokrin bozucuların olduğunu biliyoruz. Küçük çocuklara besin takviyeleri verirken dikkatli olmalıyız. Hormonlu gıdalar dediğimiz zaman aklımıza gelen ilk gıdalar; kırmızı-beyaz et, çilek, domates gibi sebze meyveler, süt ve süt ürünleridir. PROF. Dr. Kavak, Erkek ve kız çocuklarındaki bazı tümörler aşırı hormon salgılanmasına neden olarak erken ergenliği tetikleyebilir. Beyindeki hipofiz bezinin fazla çalışmasına yol açan bazı hastalıklar erken ergenliğe neden olabilir. Genetik kökenli ergenlik problemine çok ender rastlanır. Son senelerde en sık gördüğümüz erken ergenlik nedenlerinden biri ve belki de en önemlisi çevresel faktörlerdir dedi.ÇOCUK ENDOKRİNOLOJİSİ UZMANINA GİDİLMELİ Prof. Dr. Kavak, özellikle çocuklara boy kazancı sağlayabilmek için erken tedavinin önem taşıdığını belirterek Erken ergenlik çocukları psikolojik olarak da etkilediği için, psikososyal faydalar için de tedavi seçenekleri önemlidir. Tedavinin çocuk endokrinoloji uzmanları tarafından yönetilmesini öneriyoruz dedi