"Tetikleyici faktörleri bilmek ve bunlardan uzak kalmak gerekiyor"
Epilepsi hastalığı nöbetlerle seyreden bir hastalık diyen Prof. Dr. Çoban, hastanın iyi olduğu, hiç nöbet geçirmediği dönemler olabildiği gibi bazı tetikleyici faktörlerin de etkisiyle sık nöbetlerin olduğu süreçler de olduğunu söylüyor.Tetikleyici faktörleri bilmenin ve bunlardan uzak kalmanın gerekli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çoban sözlerini şöyle sürdürüyor:“Epileptik bir kişinin uyku düzenine çok dikkat etmesi lazım. Çünkü yorgunluk ve uykusuzluk, nöbetleri tetikleyebilir. Günümüzde sık bilgisayar kullanımı özellikle de çocukların çok fazla video oyunu oynamaları da büyük bir etken. Yoğun alkol kullanımı, stres, birtakım enfeksiyonlar ve yüksek ateş de nöbetleri tetikleyebiliyor. Bunlara dikkat edildiği müddetçe nöbet sıklığı azalıyor.”Tabii bunun yanı sıra hekimlerin önerdiği ilaçları dozunda ve saatinde almak gerekiyor. Yine hekim kontrollerinin da aksatılmadan yapılması şart.Çocukluk çağında başlayan bazı nöbetlerin tedavisi 15-10 yaşlarına kadar devam ederken bazı nöbetler ömür boyu tedavi gerektirebiliyor. Bazen tek bir ilaçla nöbet kontrol altına alınabilirken bazen çoklu ilaçlarla nöbet sayısında anca azalma sağlayabiliyoruz ki; biz bunlara dirençli nöbetler diyoruz. O zaman da bu hastalara cerrahi tedavi uygulanabiliyor.
Epilepsi tedaviyle geçiyor mu?
Epilepsiyle ilgili bir diğer merak edilen konu ise hastalığın tedaviyle geçip geçmeyeceği… Prof. Dr. Çoban, “Çocukluk çağında başlayan bazı nöbetlerin tedavisi 15-10 yaşlarına kadar devam ederken bazı nöbetler ömür boyu tedavi gerektirebiliyor. Bazen tek bir ilaçla nöbet kontrol altına alınabilirken bazen çoklu ilaçlarla nöbet sayısında anca azalma sağlayabiliyoruz ki; biz bunlara dirençli nöbetler diyoruz. O zaman da bu hastalara cerrahi tedavi uygulanabiliyor” diye açıklıyor.Hastaların yaşadığı nöbet sıklığı farklılık gösterse de ortalama 2 ila 5 dakika içinde sonlanıyor. Ancak bazen uzun da sürebildiğini ifade eden Prof. Dr. Çoban, “Peş peşe ardı sıra nöbetler de olabiliyor. Uzun sürdüğü takdirde tabi ki hayati tehlike oluşturabiliyor” diye uyarıyor.