hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    En sık ergenlik döneminde görülüyor!

    En sık ergenlik döneminde görülüyor
    expand
    KAYNAK DHA

    Ergenlik döneminde çocukların vücutlarında fizyolojik olarak çok büyük değişim ve gelişmeler meydana geldiğini ifade eden Fizyoterapist İlknur Atkın, çocuklardaki büyüme ağrısının romatizmal hastalıklarla karıştırılmaması gerektiğini ifade etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ergenlikle birlikte çocukların vücutlarına karşı adaptasyon süreci başlıyor. Bu sürecin hem aileleri hem de çocukları etkilediğini ifade eden Fizyoterapist İlknur Atkın, vücuttaki değişimlerin her çocukta psikolojik ve bedensel olarak farklı sorunlar ve değişimleri de beraberinde getirdiğini dile getirdi. Ergenlik döneminde gelişimin maksimum noktaya ulaştığı evrede kemik, kas dokuları hızlı bir şekilde gelişerek uzama gerçekleşir diyen Fizyoterapist İlknur Atkın, “Uzamanın bu sürecinde çocuğun psikolojisi, yaşam kalitesi, sosyal durumu bir etken olarak bu sürece dâhil olur. Özellikle bu dönemde çocukların ailelere en büyük şikâyeti büyüme ağrılarıdır” diye konuştu.

    "Teknoloji çocukları duygun yaşama itiyor"

    Büyüme ağrısı şikâyetlerinin özellikle gece artarak çocukları uyandırma derecesine getirdiğine dikkat çeken Öğr. Görevlisi İlknur Atkın, “Aileler çocuklarını doktora getirerek muayene ettirdikten sonra tanı koyulur. En çok romatizmal hastalıklarla karıştırılan bu ağrılarda, hekimin yaptığı testler ile tam ve doğru teşhis yapılır. Günümüzde teknoloji çocukları çok fazla durgun yaşama ittiği için bu şikâyetlerde artma meydana gelmiştir. Çocuklar sürekli bilgisayar ya da tablet başında olduklarından kas ve kemik gelişimleri olumsuz etkilenmektedir. Bu yüzden büyüme ağrısı çeken çocuklarımızda hekim tarafından yazılan ilaç tedavisi ve egzersiz programı önerilir” ifadelerini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ağrı çekenlere tavsiyeler

    Ağrılı geçen bu dönemin ağrı sürecini en aza indirgemek için tavsiyelerde bulunan Atkın, “Fizyoterapistler olarak büyüme ağrısı yaşayan bu çocuklarımızda kası gevşetmeye yönelik germe egzersizleri, hafif tempolu temiz havada yürüyüşler ile beraber düzenli bir egzersiz programı çizilerek takip yapılır. Bu dönemde çocuğu fizyoterapist spora ve egzersize dahil ederken gereken değerlendirmeleri yapar ve çocuğunda yapmak istediği spor ve egzersiz sürece dahil edilir. Özellikle ailenin de bu aktiviteye dâhil edilmesi çok daha kaliteli ve güzel sonuçlar almamızı sağlar” dedi.

    "Sosyal hayatlarına devam etmeliler"

    Ergenlik döneminde büyüme plakları hala kapanmadığı için gelişmenin devam ettiğini, bu sebeple çok ağır ve yanlış egzersiz programlarından kaçınılması gerektiğine vurgu yapan Atkın, “Doktor tarafından düzenlenen ilaç tedavisi ve fizyoterapist tarafından düzenlenen egzersiz programı ile çocuklar gece uykularında daha rahat ettiği ortaya konulmuştur.

    Psikolojik olarak da çocuğu bu uykusuzluk ve ağrılar olumsuz etkilemektedir. Agresif ve yorgun durumlar ortaya çıkarabilir. Çocuğu etkileyen bu durum aynı zamanda aile, okul, arkadaş gibi sosyal durumu üzerinde de olumsuz etkiler oluşturur. Bu ağrıların normal gelişim sürecine dâhil olduğu hakkında aile ve çocuk bilinçlendirilmeli ve korkulacak bir durum olmadığı anlatılmalıdır. Çocuğun ağrıları sonucunda, çocuğun sosyal hayatında bir şey değiştirmek doğru değildir. Çocuk okula gitmeli, sosyal hayatına devam etmelidir. Bu yaşam tarzına egzersiz ve düzenli yürüyüşlerde dâhil edilerek durgun yaşamdan kurtulmalı ve sosyal hayata dâhil kalmalıdır” diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Doğru masajla doğru sonuç elde edilebilir

    Bu ağrılı dönemlerde yapılan masajların kaslarda rahatlamaya neden olduğunu söyleyen Atkın, “Yetkin kişiler tarafından yapılan bu masajlarda gelişim süreçleri bilinerek ve anatomik olarak doğru yapıldığında olumlu sonuçlar elde edilir. Bütün bu ilaç, egzersiz, masaj gibi faktörler bir araya alınarak çocuğa uygulandığında bu dönemi çok daha rahat atlatmaktadırlar. Psikolojik olarak aile ve çocukta birlikte hareket ettiğinde daha kaliteli bir yaşam devam ettirilebilir” diyerek sözlerini tamamladı.

     

     

     

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow