“El sıkışmak bile acı verebilir”
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Alihan Derincek, ‘tenisçi dirseği’ rahatsızlığından en çok muzdarip olan grubun raket sporları ile uğraşan sporcular olduğunu ancak bu hastalıkta el bileği ile tekrarlayan ve zorlayıcı işleri yapan herkesin risk altında olduğunu söyledi.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Alihan Derincek, özellikle marangozlar, boyacılar, tesisatçılar, ofiste devamlı bilgisayar kullanmak zorunda olanlarda hatta yoğun ev işi yapan ev hanımlarında bile tenisçi dirseğine sıkça rastlandığını kaydetti.
Günümüzde toplumun birçok kesiminde görülen bu rahatsızlığı parmakları ve el bileğini yukarı kaldıran kasların çıkış noktasındaki (dirsek) gerilme ve zarar görme olarak açıklayan Prof. Dr. Derincek, hastalığın kişiye ağrı ve kavrama güçlüğü şeklinde yansıdığını belirterek önemli bilgiler verdi.
"El sıkışmak bile acı verebiliyor"
Tenisçi dirseğinin en sık 30 ila 50 yaşları arasında görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Alihan Derincek, rahatsızlığın en önemli belirtisinin dirseğin dış kenarında bulunan kemik çıkıntısının üzerinde beliren ve ön kola doğru yayılan ağrı olduğunu ifade ederek, "Ağır bir sürahiyi kaldırırken dirsekte hissedilen ve bileğe doğru uzanan ağrıyı bu duruma örnek olabilir. Ağrı ile birlikte kol kaslarında güçsüzlük görülebilir. Sorun, tek bir zorlayıcı hareketin ardından başlayabileceği gibi uzun süren zorlayıcı bir aktiviteden 24 ila 72 saat sonra da ortaya çıkabilir. Ağrı önceleri hafif şiddette hissedilse de zorlayıcı aktivitelerin devam etmesi halinde haftalar içerisinde giderek fazlalaşır. İlerlemiş durumlarda valiz çekme, kavanoz kapağı açma hatta el sıkışma bile çok ağrı verebilir" diye konuştu.
"İlk altı hafta önemli"
Tenisçi dirseğinin doğru tedavi ve dinlenme ile geçebildiğini ancak burada en önemli noktanın 6 haftayı geçirmemek olduğunu söyleyen Derincek, "Hastalar ise genellikle bu süreyi geçtikten sonra bir doktora başvuruyorlar. Hastanın yakınmalarının eğer çok şiddetli değil ise ağrı kesici ilaç kullanımı, istirahat, buz uygulaması ve spora ara verme gibi yöntemlerle geçebilir. Doktorun önereceği uygun egzersiz ve germe programları faydalı olacaktır. Ancak 4 ila 6 haftalık tedaviye rağmen hastanın yakınmaları devam ederse farklı tedavi seçenekleri gündeme gelebilir. Bu yöntemlerden birisi sorunlu bölgeye kortizon enjeksiyonudur. Kortizon iğneleri o bölgedeki ağrı ve şişliği azaltarak fayda sağlar. Gerektiğinde birkaç kez tekrarlanabilir" şeklinde konuştu.
Alternatif tedaviler gündemde
Şok tedavisi ile bölgede oluşan kötü ve ağrılı dokunun ses dalgalarıyla yok edilebildiğini belirten Prof. Dr. Derincek, "Bu yöntemin kronikleşmiş vakaların ancak yüzde 30’unda faydalı olduğu saptanmış. Bir diğer yöntem ise PRP enjeksiyonlarıdır. Bu uygulamada hastadan alınan küçük bir tüp kan, özel cihazlar ile santrifüj edilerek 2-3 ml. PRP elde edilir. Bu sıvının içinde konsantre miktarlarda büyüme ve iyileşme faktörleri bulunur. Bunlar vücudun doğal iyileşme ve tamir mekanizmalarını harekete geçirir. Birçok kas ve tendon yaralanmasının tedavisinde son yıllarda yaygın olarak kullanılsa da bilimsel olarak etkinliği henüz tam olarak kanıtlanmış değildir" dedi.
En son cerrahi tedavi gündeme geliyor
Tenisçi dirseği rahatsızlığında hastaların yaklaşık yüzde 90’ının cerrahi olmayan yöntemlerle iyileştiğini ifade eden Prof. Dr. Derincek, "Ancak alternatif yöntemleri kişiyi kesin sonuca ulaştırmazsa cerrahi tedavi gerekiyor. Cerrahi tedavide, ağrılı bölgedeki dejenere olan tendon yapışma yerinden ayrılarak hastalıklı bölge temizleniyor. Ardından da tendon yerine tekrar dikilerek tamir ediliyor" diye konuştu.