Duygusal şiddet de en az fiziksel şiddet kadar zararlı!
Şiddet sadece fiziksel değil, duygusal olarak da uygulanabiliyor. Her ne kadar 2'ye ayrılsa da şiddet şiddettir ve müdahale edilmesi gerekir. 25 Kasım, Birleşmiş Milletler tarafından “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu günün hemen öncesinde kadınların en büyük sıkıntılarından olan "duygusal şiddet" konusu hakkında önemli bilgiler verdi.
Şiddetin sadece fiziksel olarak yaşanmadığını belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ses tonunun yükselmesi, azarlama ve bağırmayla gerçekleşen sözlü şiddetin dışında, erkek veya kadının birbirlerine sevgi göstermemesi de karşı tarafı duygusal olarak örseler. Duygusal şiddete maruz kalan insan kendini değersiz ve yetersiz hisseder” diyor. Prof. Dr. Tarhan, kıskançlık ve ihmalin de duygusal şiddet çeşidi olduğuna dikkat çekiyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1999 yılında, 25 Kasım, “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Bu özel günde kadına yönelik şiddet konusu gündeme getirilerek tartışılması ve farkındalık yaratılması amaçlanıyor.
Duygusal şiddet değersiz ve yetersiz hissettiriyor
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şiddetin bir türünün de duygusal şiddet olduğunu söyledi.
“Şiddet denilince, mutlaka çevrede tabakların uçuşması veya kadına el kaldırılması gerekmez” diyen Prof. Dr. Tarhan, duygusal şiddetin bireyi duygusal olarak örselediğine dikkat çekti. Prof. Dr. Tarhan, şunları söyledi:
Ses tonunun yükselmesi, azarlama ve bağırmayla gerçekleşen sözlü şiddetin dışında, erkek veya kadının birbirlerine sevgi göstermemesi de karşı tarafı duygusal olarak örseler. Duygusal şiddete maruz kalan insan kendini değersiz ve yetersiz hisseder. Bu şiddet şekli, eleştirinin çok olduğu evliliklerde oluşur ve karşı tarafta suçluluk duyguları meydana getirir. Böyle kimseler, kendilerini hep suç işliyormuş gibi hissederler. İçinde bulundukları ruh halini, ‘Ne yapsam, nasıl davransam suç, sağa baksam suç, sola baksam suç’ diye ifade ederler.
Değersizlik duygusu oluşturmak psikolojik şiddettir
Karşımızdaki insanda değersizlik duyguları uyandırmanın da psikolojik şiddet olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şiddet uygulayan insanın bir özelliği de karşıdakini çok sık eleştirmesidir. Bu da duygusal bir şiddet şeklidir. Tenkit eden kimse karşıdakinde, ‘Ben eleştirebilecek seviyede, üstün ve önemli bir kişiyim!’ duygusu uyandırır. ‘Ne yapsam da eleştirecek bir şey bulsam?’ diye bekleyen, eleştiriden özel bir keyif alan bazı tipler, ‘Ancak üstün kimseler eleştirebilir!’ duygusuyla hareket ederler. Bu gelişmiş bir duygu değildir. Böyle insanlar, tenkitlerine karşı çıkıldığında, üstünlüklerine karşı çıkıldığını düşünür. Bu noktada kişilik çatışması başlar” dedi.
Kıskançlığın da bir duygusal şiddet çeşidi olduğunu belirten Tarhan, “İnsan sahip olduğu ve paylaşmak istemediği kişiyi kıskanarak ona acı çektirir; aşırı kontrol ve üzerine titreme ile kıskandığı kimseyi üzer. Püriten ahlak özellikleri taşıyan insanlarda bu davranış daha belirgindir. Böyle kimseler her şeye karışır, karşısındakinin neredeyse ruhunu bile kontrol etmek isterler. Hatta kişinin, ‘müdahalecilik’ özelliği o kadar fazla olur ki, karşısındaki insanın ‘özel’ denilebilecek hiçbir şeyi kalmaz. Mesela eşi dalgın bir şekilde düşünüyorsa, onu hemen öğrenmek ister, ‘Şimdi ne düşünüyorsun?’ diye sorar. Oysa iki tarafın da az da olsa özel hayatlarının bulunması tabiidir. ‘Her şeyden haberdar olmalıyım!’ düşüncesi, insanları duygusal şiddete götürür” uyarısında bulundu.
İhmal de şiddet türüdür
Duygusal şiddet olarak tanımlanan bir başka özelliğin ise ihmal olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Duygusal ihmal, hislere değer vermemek şeklinde ortaya çıkar. Sosyal ve maddi ihmaller de vardır. Meselâ insanın, evinin maddi ihtiyaçlarını karşılamaması, geçimini düşünmemesi de bir ihmaldir. Kadınlar arasında yapılan anketlerde, ‘Param olsa bu evliliği götürmem!’ diyen pek çok kadın bulunmaktadır. Burada para, kadının kendini güçlü hissetmesine sebep olur. Evliliği güç mücadelesi haline getirenler için bu durum çok önemlidir. Evlilik aşkla başlar, bir müddet sonra güç mücadelesine dönüşür. Bu mücadele esnasında iki taraf da kendi kimliğini koruma çabasındadır. Bu durum ortalama her evliliğin geçirdiği normal aşamalardandır. Ancak bu çekişme tarafları şiddete de götürebilir. Eşler, eğer akıllı davranırlarsa, bir süre sonra orta noktada buluşabilirler. Bu safhadan sonra evlilik bağları gelişmeye başlayacaktır” dedi.
Duygusal şiddete eğilimli kişilerin ortak özellikleri neler?
BBC'de yer alan haberde, duygusal şiddet göstermeye eğilimli olan kişilerin bazı ortak özellikleri olduğu belirtiliyor. İşte bu ortak özelliklerden bazıları:
Zaferleri ve flörtleriyle böbürlenir
Partnerine ya da ilişkiye vakit ayırmaz
Saygısızca davranır
Ana karakter olmak ister
Başkalarının duygularının onun için önemi yoktur
Kontrolcü ve sahiplenicidir
Eylemlerinin ve tepkilerinin nadiren sorumluluğunu alır
Eğer "kendi tipi" değilse, partneri de dahil olmak üzere başkalarını hor görür
Şakaları, sarkazmı ve ironiyi kötü davranışların tuzu biberi olarak kullanır
Kendi tatmini ve cinselliği önceliğidir
Yalan söyler
Çatışmadan kaçınır
Böler ve zafer kazanır
Cazibelidir
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Merdivenden çıkarken nefes almakta zorlanma bu hastalığın belirtisi olabilir!
Covid virüsü kanser tedavisinde kullanılacak! Tümörü küçülttüğü ortaya çıktı
Soğuk hava 'yüz felci'ni tetikliyor! En yaygın belirtisi...
Griple karışabiliyor... Bebeklere RSV tehdidi! Kış geldi, vakalarda artış yaşandı
Gereksiz Tomografi ve MR'da birinciyiz! Uzman isim uyardı: Kanser riskini artırıyor