“Dişlerin ve diş etlerinin ortak düşmanı olan bakteri plağıdır”
Dişlerin düşmanı bakteri plağı hakkında da bilgi veren Şimşek, “Dişlerin ve diş etlerinin ortak düşmanı olan bakteri plağı, dişler üzerinde birikerek diş çürüklerine ve diş eti hastalıklarına yol açan yapışkan ve renksiz bir mikrop tabakasıdır. Dişlerde çapraşıklık, çürükler, kötü yapılmış dolgular ve protezler, ağızdan solunum ve ağız kuruluğu gibi faktörler; mikrobiyal dental plak birikimini artırır. Bakteri plağı, yediğimiz yemeklerdeki şeker ile birleşerek bir tür asit oluşturur. Bu asit zamanla diş minesini zayıflatır ve dişlerde çürümelere yol açar. Bakteri plağı yumuşaktır ve hasta tarafından kolaylıkla temizlenebilir. Eğer temizlenmez ve birikirse tükürükten gelen kalsiyum ve fosfat iyonlarının etkisiyle sertleşerek diş taşları meydana gelir. Diş taşı, ancak hekim tarafından diş yüzeylerinden uzaklaştırılabilir. Diş taşları, diş eti hastalığına esas neden olan bakteri plağının dişler üzerinde daha rahat birikmesine neden olur. Dolayısıyla diş taşlarını temizletmek zararlı değildir. Profesyonel olarak temizlenerek diş eti hastalığının ilerlemesi engellenmelidir” dedi.
“Düzenli kontrol şart”
Tedavi sonrası düzenli kontrollerin mutlaka yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Dt. Şimşek, “Periodontal tedavi sonrası hastaların düzenli olarak diş hekimi tarafından muayene edilmesi, plak kontrolü ve yeni diş taşı birikimlerinin ortamdan uzaklaştırılması gereklidir. Fakat unutmamak gerekir ki; periodontal tedavi ile elde edilenlerin sürdürülmesi için yapılan hiçbir işlem, kişinin günlük ağız bakımı işlemlerini etkin bir şekilde uygulamasından daha yararlı olamaz. Bazı vakalarda periodontal yıkımın sürdüğü gözlenir. Bu vakalarda, geleneksel tedavilere ek olarak antibiyotik tedavisi ile olumlu yanıt alınır” diye konuştu.