Reyhan Algül, uzman klinik psikolog
◊ Herkes travmayı aynı şekilde deneyimlemez. Bir olayın travmatik etki yaratması travmanın niteliği kadar kişinin baş etme gücüne, psikoloijk dayanıklılığına ve olayları değerlendirme şekline bağlıdır. Ayrıca kişilik özellikleri, ailede depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlar öyküsünün olması da travma riskini arttırır.
◊ Travma sonrasında duygusal iyileşme sürecini hızlandırmak ve travma sonrası stres bozukluğunun gelişmemesini sağlamak her zaman kolay değildir. Sinir sistemimiz ve beynimiz bir travma yaşadıktan sonra bizi hayatta tutabilmek için sürekli alarm halinde olacaktır.
◊ Stres bozukluğu, travmatik yaşantıdan altı ay gibi uzun bir süre sonra ortaya çıkabilir. Bunlara ‘gecikmeli başlangıçlı’ adı verilir.
◊ Travma sonrası stres bozukluğu genelde tek başına görülmez. Sıklıkla depresyon, anksiyete, fobiler, kendine zarar verme davranışları, bağımlılıklar ve geçmeyen fiziksel semptomlar da bu tabloya eşlik eder.
◊ Travmatik bir olay kişileri farklı etkileyebileceği için kişinin ihtiyaçlarına uygun olan tedavi planının hazırlanması gerekiyor. Psikoterapiler ve gerekiyorsa ilaç tedavisine başvurulmalı.
Psikoterapi türlerinden bilişsel-davranışçı terapi, EMDR (göz hareketleriyle duyarsızlaştırma), grup terapileri ve beden odaklı yöntemler iyi sonuç verebiliyor.