Çocukluk döneminde yaşanan travmaların yetişkinlikteki 5 etkisi! Beyhan Budak yazdı...
İnsan dünyaya geldiği zaman, içinde işletim sistemi olmayan bir bilgisayara benzer. Bu bilgisayarın bileşenleri onun yapısına dair özellikler taşısa da bu donanımların kendisini nasıl ortaya koyacağı ve ne seviyede performans göstereceği, içine yüklenen işletim sistemiyle, yani yazılımla ilgilidir. Bu yazılımı oluşturan birçok şey vardır ancak yazılımın önemli bir kısmı insanın içine doğduğu aile tarafından oluşturulur.
Haberin Devamı
/

Çocukluk çağında yaşanan iyi ya da kötü tüm yaşantılar bu yazılımın oluşmasına katkı sağlar. Ve bu yaşantılar yazılımı oluşturduğu için, sadece yaşanan anla sınırlı kalmaz, yetişkinlik döneminde de etkilerini sürdürür. Yani yetişkinlik çağında yaşadığımız, tekrar eden psikolojik zorlukların kaynağı bazen çocukluk çağında yaşadığımız sorunlu yaşantılar, yani travmalardır. Travma, insanın fiziksel ve duygusal kapasitesinin üstünde bir yükle karşılaşması ve bu durumun insan psikolojisi üzerindeki etkisidir. Bu yazımda çocukluk dönemi travmaları kaynaklı bazı sorunlardan bahsedeceğim.
/

Sık karşılaştığım bir durum var. Bazı insanlar uzun süreli ve güvenilir ilişkiler içinde olmalarına daimi olarak terk edilme korkusu yaşayabiliyorlar. Bu durum bazı insanlarda kendisi olmasına engel olurken, bazı insanlarda ise öfke ve kıskançlığa neden olabiliyor, ortada bir neden yokken bile. Bu tarz problemlerin kökeninde çocukluk çağında yaşanan terk edilme, ihmal edilme gibi yaşantılar yatıyor olabilir. Bazen erken yaşlarda bakım veren annenin ya da babanın uzun süre hastanede yatması ya da uzaklarda olması bile bu durumu tetikleyebiliyor.
Haberin Devamı
/

Eğer öfkenin çok kolay ortaya çıktığı, eleştirilerin havada uçuştuğu bir aile ortamında büyüdüyseniz, siz de yetişkinlik döneminde çözüm yöntemi olarak en sık öfkeyi ve eleştiriyi kullanıyor olabilirsiniz. Bu durum ilişkilerinize zarar verebilir ancak siz yine de ilişkilerinize neyin zarar verdiğini anlamayabilirsiniz. Çünkü tek bildiğiniz doğal çözüm yöntemi öfkedir.
/

Her anne baba maalesef bildiğimiz anlamda sorumluluklarını sahiplenen, şefkatli yaklaşıma sahip olmayabiliyor. Çocuklarına verebilecekleri bir destek ya da anne babalık olmayabiliyor. Böyle durumlarda işler tersine dönüyor ve çocuk annesinin ya da babasının ebeveyni olabiliyor, çok erken yaşlarda bile. Bu çocuklar yetişkinlik dönemlerinde gerçekçi olmayan bir şekilde, her ilişkide almaması gereken sorumlulukları üzerine alıyor ve sonrasında tükenmişlik yaşayabiliyor.
Haberin Devamı
Haberin Devamı
/

Tüm başarılara, güzel şeylere rağmen kendini kusurlu ve eksik hissetmek de çocukluk yaşantıları kaynaklı olabilir. Özellikle çok fazla kıyaslanan, her konuda durmadan eleştirilen çocuklar, hayatta emsalsiz başarılara imza atsalar bile kendilerini kusurlu hissetmeye devam edebiliyorlar. Dışarıdan herkesin imrenerek baktığı bu insanlar aynaya baktıklarında onarılması gereken bir enkaz görüyorlar.Diğer insanlardan uzak kalma isteği, yakınlık kuramama ve daimi yalnızlık isteği de çocukluk bağlantılı olabiliyor. Özellikle erken yaşlarda hayatımızı idame ettirmemiz için ebeveynlerin maddi ve manevi ilgisine muhtacızdır. Ancak bu ilgiden mahrum kalan çocuklar daha fazla hayal kırıklığına uğramamak için kendilerini bu tür hayal kırıklıkları yaşayacakları ilişkilerden uzak tutmayı benimserler; çoğunlukla bilinç dışı olarak. Diğer insanlarla yüzeysel ilişkiler kurma, zorda kaldığında yakın aile üyelerinden bile yardım isteyememe, kendini kimseye açmama gibi özellikler ortaya çıkabilir.Bu yaşanan problemlerden kurtulmanın ilk adımı yetişkinlik sorunlarının çocukluk kaynaklarıyla yüzleşmektir.Kendine iyi davran, görüşmek üzere.