Çocuklarda sık görülen 5 kış hastalığı ve alınması gereken önlemler
Bağışıklık sistemi yetişkinlere oranla daha hassas olan çocuklar, bir ısınıp bir soğuyan havalarda kış hastalıklarından olumsuz etkileniyor. Bulaşıcılık riski yüksek olan çoğu kış hastalığı, okulda çocuklar arasında hızla yayılıyor ve fiziksel yıpranmanın ötesinde derslerinin de aksamasına yol açıyor. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Abdurrahman Yıldırım, çocuklarda kışın en sık görülen 5 hastalık ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Influenza (Grip)
En sık görülen kış hastalığıdır. Damlacık yoluyla kişiden kişiye bulaşır. Hafif bir üst solunum yolu infeksiyonundan, yaşamı tehdit eden ağır bir hastalığa dönüşebilir. Kuluçka süresi 1-4 gündür. Kesin tanı, hastalığın ilk 3 günü içerisinde konulur. Virüs tipinin saptanması için bazı testler yapılması gerekebilir. Ateş, öksürük, boğaz-baş-karın ağrısı, burun akıntısı, halsizlik, titreme, gözlerde kızarıklık, bulantı, kusma ve ishal en sık görülen belirtileridir. Gribe yakalanan çocukların büyük bir kısmı belirti ve bulguların başlamasından 3-7 gün sonra tamamen düzelir.
Nezle
Çocuklar yılda 7-8 kez nezle olabilirler. 100’den fazla virüsün yol açtığı hastalık, bulaştıktan 3 gün sonra belirtilerle ortaya çıkar. Bebeklerde ve büyük çocuklarda belirtiler farklılık gösterir. Büyüklerdeki belirtiler; başlangıçta boğazda kaşıntı, hapşırma, burun tıkanıklığı, burun akması, kuru öksürük, hafif ateş, baş ağrısı, yorgunluk, kaslarda ağrı ve iştahsızlıktır. Bebeklerdeki bulgular ise beslenme güçlüğü, ateş, iştahsızlık, nefes almada güçlük ve sık nefes alma şeklindedir. Virüsler, hasta kişinin hapşırması, öksürmesi ile havaya karışır. Sağlıklı kişiler bu virüsleri ağız, burun ve göz yoluyla alır. Sıklıkla grip ile karıştırılan nezle daha hafiftir. Genelde bir hafta içinde düzelir ancak bazen 2 hafta kadar sürebilir.
Bronşiolit
Akciğerlerin viral bir enfeksiyonudur. Sıklıkla 2 yaş altı çocuklarda görülür. Erken doğum, annenin sigara içmesi, kronik akciğer hastalığı, doğumsal kalp hastalığı, hasta kişilerle yakın temas, okula ya da kreşe giden kardeşler başlıca risk faktörleri arasındadır. Burun akıntısı, hafif ateş, öksürük, hışıltı, iştahsızlık, hızlı nefes alıp verme ve huzursuzluk en sık görülen belirtileridir. Hafif semptomları olan hastalarda beslenmeyi düzenleme, sıvı alımını artırma, burun temizliğinin yoğun yapılması, ateş yükselirse ateş düşürücülerin kullanımı ile evde bakım yapılabilir. Hastane takibinde ise destek tedavinin yanı sıra bronş genişletici buhar tedavileri, beslenme azlığında sıvı tedavileri, ağır vakalarda solunum desteği ve gerektiğinde antibiyotik tedavileri uygulanır.
Zatürre (Pnömoni)
Akciğerlerde bakteri veya virüslerin yol açtığı bir enfeksiyondur. Hastalığın teşhisi muayene, kan, balgam ve röntgen tetkikleri ile konulur. İyileşme süresi zatürrenin türüne göre 1-4 hafta arasında değişir. Yüksek ateş, öksürük, balgam çıkarma, iştahsızlık, halsizlik, çabuk yorulma, sık, zor ve hırıltılı nefes alma, göğüs ve karın ağrısı, dudakta uçuk görülen belirtilerdir. Zatürre geçiren bir çocuğun yeniden hastalanma riski bağışıklık yetersizliği yoksa daha önce hiç zatürre geçirmemiş çocukla aynıdır. Ancak zatürre yılda ikiden fazla tekrarlıyorsa ya da iyileşmesi beklenen sürede gerçekleşmiyorsa altta yatan nedenler araştırmalıdır. Erken tanı ve tedavi ile tamamen iyileştirilebilen zatürre halen dünyada ve ülkemizde özellikle 1-4 yaş arası çocuklarda ölüm nedenlerinin yüzde 40’ından sorumludur.
Cilt bakımı için gereken her şey dolabınızda
Sinüzit
Burun boşluğunun çevresinde yer alan sinüsler, çocuklarda 10 günden fazla süren üst solunum yolu enfeksiyonlarından ciddi anlamda etkilenir. Göz ve kafa içi yayılmalarına sebep olma riski nedeniyle de erişkin sinüzitlerinden farklılık gösterir. 10-15 günden fazla süren üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularının bazen hafif ateş ile birlikte olması, koyu kıvamda, sarı-yeşil renkte burun akıntısı, boğazda yanma hissi ile geniz akıntısı, öksürük, kötü nefes, mide bulantısı ve kusma, 6 yaşından büyük çocuklarda baş ağrısı, huzursuzluk, halsizlik, göz çevresinde şişlik ve gözaltı morlukları sık görülen belirtilerdir. Antibiyotik tedavisi ile sinüzit belirtileri birkaç günde gerilemeye başlar. Antibiyotik tedavisinin 10-14 gün kadar sürdürülmesi gerekmektedir. Tedavi süresinin kısa tutulması, hastalığın tekrarlamasına neden olur. Antibiyotik tedavisinin yanında akıntı kesici ilaçlar ve tuzlu su damlaları ya da spreyler de kullanılabilir.
Kış hastalıklarından korunmak için neler yapılmalı?
• El yıkamaya özen gösterip, çocuklar bu yönde eğitilmeli
• Okul öncesi sınıflar çok kalabalık olmamalı
• Oyuncaklar ve kullanılan diğer malzemeler sık sık dezenfekte edilmeli
• Havlu yerine kağıt havlu kullanılmalı
• Sigara içilen ortamlardan uzak durulmalı
• Bağışıklık sistemini zayıflatan gereksiz antibiyotik kullanımı önlenmeli
• Bebekler mümkün olduğunca anne sütü ile beslenmelidir.
• Bebeklerde 38, çocuklarda 40 derece ateş
• Yeterli sıvı alınamaması - normalden az idrara çıkma
• Mide bulantısı - kusma
• Karın ağrısı
• Olağan dışı uyku hali
• Şiddetli baş ağrısı
• Sürekli ağlama
• Kulak ağrısı
• Sık tekrarlayan öksürük
Bu belirtiler varsa mutlaka doktora başvurun
• Bebeklerde 38, çocuklarda 40 derece ateş
• Yeterli sıvı alınamaması - normalden az idrara çıkma
• Mide bulantısı - kusma
• Karın ağrısı
• Olağan dışı uyku hali
• Şiddetli baş ağrısı
• Sürekli ağlama
• Kulak ağrısı
• Sık tekrarlayan öksürük
• Nefes alıp vermekte güçlük- sık nefes alıp verme (Göğsün belirgin şekilde inip kalkması)
• Dalgınlık ve şuurda değişiklik
• İştahsızlık, günlük besin tüketiminin yarı yarıya azalması
• Dudak kenarları ve ellerde morarma durumunda mutlaka doktora başvurulmalıdır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Ateş düşürücü olarak kullanmayın! Yan etkileri korkunç: Böbrek ve karaciğeri bitiriyor
Dubai çikolatası yerken sağlığınızdan olmayın! Bu hastalıkları tetikleyebilir
Kardiyoloji Uzmanı uyardı: Her 15 saniyede bir insan kalp krizi geçiriyor
Çoğu kişi bilmiyor! Kış aylarında saç dökülmesinin en önemli nedeniymiş! Önlemek mümkün...
Gerçek yaşınız ‘biyolojik yaş’tır! Biyolojik yaşınızı biliyor musunuz? Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazdı