Limit değerlerin üzerinde kurşun
Tabii ağır metaller söz konusu olduğunda tek tehlike, çikolata değil. Mesela, “daha az kurşun ve kadmiyum içerir”diye düşük kakaolu çikolata aldığımızda da bu kez, süt ya da fındıktaki ağır metal riskiyle karşı karşıyayız. Zira, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki sütlere yönelik yapılan ve sütte limit değerlerin üzerinde kurşun saptandığını gösteren birçok çalışma var. Keza fındık için de aynı durum söz konusu. Mesela Trabzon’daki bir fındık bahçesinden alınan örnekte, fındık içinin limit değerden 66 kat yüksek kurşun içerdiği saptanmış. Ve bu çalışmalar, karayoluna yakın bölgedeki tarım ürünlerinde özellikle kurşun konsantrasyonunun yüksekliğine işaret ediyor. Zaten büyükşehirlerde trafiğin yoğun olduğu alanlarda nefes almak bile, ciddi oranda kurşun maruziyeti sebebi. Bir de buna gıda ile maruziyet eklendiğinde tehlike daha da artıyor.
Ve o tehlike oldukça ciddi. Çünkü zehirli ağır metaller; sinirlere ve kemiklere zarar veriyor, önemli enzim gruplarının fonksiyonlarını bloke ediyor ve kansere neden oluyor. Özellikle kuşun, başta çocuklar olmak üzere halk sağlığı açısından endişe yaratan bir ağır metal. Kurşunun vücuttaki ana hedefi, sinir sistemi. Vücutta biriktikçe zekâ geriliği, duyu ve motor sinir iletim hızında yavaşlama, saldırgan ve anti sosyal davranışlar, hafıza kaybı, öğrenme sorunları gibi nörolojik hasarlara neden oluyor. Maalesef birikim de nesilden nesile sürüyor çünkü, annenin maruz kaldığı kurşun, bebeğe sirayet ediyor.