YENİ PANDEMİ OLMAMASI İÇİN DİKKAT
Bugün Türkiyemiz'de ortalama beklenen yaşam süresi TÜİK verilerine göre 82 yıl ve üzeri olup; kolera, dizanteri, veba, tifo gibi su ve gıda kaynaklı hastalıkların görülmemesi, tedavi edilebilir olması hatta iyi pişirme ve sağlıklı besin depolama yöntemlerinin geliştirilmesiyle mümkün olmuştur. Yiyecek kaynaklı hastalıklardan korunmak için protein içeren hayvansal besinlerden sütün mutlaka ısıl işleme ihtiyacı bulunurken, yumurtanın tam pişmesi, kırmızı etlerin az değil iyi pişirilerek yenmesi ve diğer beyaz etlerin de tam olarak pişmiş şekliyle tüketimi viral, bakteriyel hastalıkların görülmemesinde en önemli konu olarak karşımıza çıktığını belirtmeliyim. Eğer dünyada yeni pandemilerin olmamasını istiyorsak çiğ tüm hayvansal besin tüketimine son vermeli, doğru pişirme ile etlerin yanmadan kömür olmadan sofralarımıza gelmesini sağlamalıyız.PİŞMİŞ ETLERİN PROTEİN AÇISINDAN SİNDİRİLME OLANAĞI DAHA YÜKSEKTİRKırmızı et veya beyaz etler 180 derecede fırında, ızgara olarak kömüre değmeden (et ile kömür arasında en az 20 cm mesafede pişirme) veya çok az yağda mühürlenerek tavada pişirme şeklinde yenildiğinde proteinlerin sindirilebilirliği artmaktadır. Böylece biyolojik olarak kaslara giren amino asitlerin yoğunluğu artmakta, doku yapımı için gerekli tüm proteinlerin bağırsaklardan daha iyi ve hızlı emilerek gerekli organlara ulaşması kolaylaşmaktadır. Etler doğru pişirildiğinde ısıl işlem kas yapımını destekleyen, yağ yakımını arttıran konjuge linoleik asit adlı metabolitin aktifleşmesini sağlamaktadır. İyi pişirme; bakteri, parazit, tenya ve virüsleri öldürmekte böylece besin zehirlenmesinden beyin toksisitesine kadar insanı koruyan bir bariyer görevi üstlenmektedir.
SAĞLIKLI KAS DOKUSU İÇİN HER GÜN TAM YAĞLI SÜT
The New England Journal of Medicine dergisinde Harvard Tıp Fakültesi'nden dünyaca ünlü Profesör Walter Willet Süt ve Sağlık içeren yepyeni bir makale yayınladı. Bu yayında; doğal olarak sütte bulunan yüksek düzeyde insülin benzeri büyüme faktörü ve birçok besleyici öğelerin insan sağlığında önemli katkılar sağladığını, pastörizasyon yapılan sütü içmenin brusella, tüberkülöz ve birçok patojen mikrobun insana bulaşmasını önlediği bilgisi yinelendi. Ancak gereğinden fazla süt içmenin sağlığa yararından çok bazı risklerinin olabileceği belirtildi. Özellikle günde iki su bardağından fazla süt içmek yetişkin kadın ve erkekte kemik kırılmalarından koruyamadığı, prostat ve meme kanseri açısından yüksek tüketimin risk oluşturabileceği uyarısı yer aldı. Bu nedenle fazla süt içmek yerine günde bir veya iki su bardağı süt içmenin kolon kanserine karşı koruduğu, kemik ve kas dokusu açısından yeterli kalsiyumun önemli bir kısmını sağladığı, kolesterol üzerinde olumsuz etki yaratmadığı açıklandı. Ve makalede yağsız süt ürünleri yerine tam yağlı süt ve diğer süt ürünleri tüketmenin daha yararlı olduğu bildirildi.HAFTANIN DEĞERLİ NOTUProteinler dokularımızın onarımı, kasların korunması ve iyi yaşam için en önemli besin öğelerinden biridir. Peki hangi protein daha sağlıklıdır? Hayvansal kaynaklı proteinler mi? Yoksa bitkisel yiyeceklerden aldığımız protein mi? Bu konunun en iyi yanıtını Dünya Sağlık Örgütü 2022 yılı raporunda açıkça şöyle vermiştir. Hayvansal ve bitkisel protein kaynaklarını bir dengede yemenin kolesterolü düşürebildiği, kan basıncını dengelemede etkili olduğu, kan şekerini kontrol altına almada müthiş bir denge kurduğu ve inflamatuvar faktörlerini kontrol altına alarak bedenin kronik hastalıklara karşı savaşmada yarar sağladığını belirtmiştir. Ancak burada dengenin daha fazla bitkisel kaynaklı protein içeren baklagiller, kuru yemişler, tam tahıllar ve daha yeterli hayvansal kaynaklı besinlerden sağlanarak kurulması gerektiğinin altı çizilmiştir. Vücudun ihtiyacı kadar kırmızı et ve süt ürünlerinden protein sağlayıp, öğünlerde daha fazla bitkisel besinler tercih ederek kardiyovasküler hastalıklardan diyabete kadar geniş yelpazede birçok hastalıktan korunmamızda önemli rol oynar diyebilirim.