Çağımızın hastalığı diş sıkma!
Çağımızın sık görülen problemi haline gelen diş sıkma, stresin ve modern yaşamın getirdiği baskıların somut bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Diş Hekimi Onur Öztürk, bu yaygın sağlık sorununa dair nedenleri, oluşturduğu problemleri ve modern çözüm yollarını sizler için anlatıyor.
Diş sıkma, günümüzün yaygın sağlık sorunlarından biri haline gelmiş durumda. Dişlerde aşınma, çene ekleminde sorunlar ve kronik ağrılar, diş sıkmayla ilişkili en yaygın problemler arasında yer alıyor.
Diş sıkmanın nedenleri nelerdir?
Diş sıkma, çeşitli içsel ve dışsal faktörlerin etkisiyle ortaya çıkabilen karmaşık bir rahatsızlıktır.
Ciddi stres ve anksiyete diş sıkmaya yol açan bir faktör olarak karşımıza çıkar. Özellikle gece saatlerinde, farkında olmadan stresimiz dişlerimizi sıkarak atmaya çalışabiliyoruz.
Bazı antidepresan ilaçlar, yan etki olarak kas spazmlarına ve dolayısıyla diş sıkmaya neden olabilir.
Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun kısa süreliğine durması durumudur. Bu durum, uyku kalitesini ciddi şekilde bozar ve vücudun stres yanıtını artırır. Sonuç olarak, uyku apnesi olan bireylerde diş sıkmaya daha sık rastlanır.
Araştırmalar, diş sıkmanın bazı ailelerde daha sık görüldüğünü ve genetik faktörlerin etkili olabileceğini göstermektedir. Genetik yapı, kasların yapısı ve sinir sisteminin reaksiyon biçimi gibi unsurlar, diş sıkmaya yatkınlığı etkileyebilir.
Diş sıkma, dişlerde aşınma, kırılma ve mine zarar görmesi gibi ciddi diş problemlerine; çene ağrısı, temporomandibular eklem bozuklukları ve kas yorgunluğu gibi çene sorunlarına; baş ve boyun ağrılarına, kas gerginliğine ve sertliğine yol açabilir.
Geleneksel yöntemler: Gece plakları
Diş sıkmayla başa çıkmanın geleneksel yolu, özellikle gece saatlerinde kullanılan özel diş plaklarıdır. Bu yöntem, dişler arasında bir koruyucu bariyer oluşturarak, sıkma hareketlerinin zararını en aza indirger. Ancak bu yöntem, sorunun kaynağını tedavi etmez, sadece belirtilerle mücadele eder ve diş yapımızı korumaya yardımcı olur. Bazı durumlarda ise tedavi edici olarak da uzun süreli kullanımları mevcuttur.
Modern ve en sık kullanılan yeni yöntem: Masseter botoksu
Son yıllarda, diş sıkmaya karşı uygulanan yeni bir alternatif olarak Masseter botoksu öne çıkmaktadır. Yüzümüzde bulunan ve vücuttaki en güçlü üçüncü kas olan Masseter kasının geçici olarak etkisizleştirilmesi prensibine dayanan bu yöntem, kasın istemsiz kasılmalarını engelleyerek diş sıkmayı önemli ölçüde azaltabiliyor.
Masseter botoksu nasıl etki eder?
Masseter botoksu uygulaması, belirli aralıklarla yapıldığında, çene kaslarını etkileyerek yaklaşık 1 ile 4 gün içerisinde olumlu etkilerini göstermeye başlar. Bu etki, yaklaşık 4 – 6 ay süreyle devam eder. Düzenli olarak yapıldığında, kaslarda bir incelme ve yüzde oluşan kas şişmesiyle ilişkili estetik sorunlar da ortadan kalkar.
Masseter botoksun sağladığı faydalar nelerdir?
Masseter botoksu, diş sıkmaya karşı geleneksel yöntemlere kıyasla birçok avantaj sunar. Kasın istemsiz kasılmasını engelleyerek sorunun kaynağına müdahale eder, estetik iyileştirmeler sağlar ve bireyin yaşam kalitesini artırır.
Diş sıkmak, baş-boyun bölgesinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen, ancak modern tıbbın sunduğu yeni yöntemlerle rahatlıkla yönetilebilen bir durumdur. Masseter botoksu, diş sıkma sorununa karşı geleneksel yöntemlerin ötesine geçen, geçici fakat güvenli bir tedavi sunmaktadır.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Tok tutuyor, kalbi koruyor, kemikleri güçlendiriyor! İşte balkabağının bilinmeyen faydaları
Yapay zekada cinsel istismar tehlikesi; ebeveynler dikkatli olmalı
Kalp krizine benzer belirtileri var! ‘Panik Bozukluk’ kadınlarda daha sık görülüyor
Uzun süren ve tekrarlayan karın ağrılarına dikkat
İnci gibi dişlerin sırrı bu besinlerde