"Çocuğun okula gitmesine engel değil"
Alfidan, gergin aile ortamı, sevgisizlik gibi faktörlerin büyüme ağrılarını tetiklediğini gösteren bilimsel çalışmaların olduğunu belirtti.Büyüme ağrılarının tanısı röntgen tetkiki ve laboratuvar testleri yapıldıktan sonra konulduğunu kaydeden Alfidan, "İyi karakterli bir ağrı olan büyüme ağrılarının tedavisinde herhangi bir aktivite kısıtlamasına gerek duyulmaz. Çocuğun okula gitmesinde ya da beden eğitimi derslerinden mahrum bırakılmasına gerek yoktur. Büyüme ağrılarının çocuklarda gelişebilecek diğer bacak ağrılarından ayrıştırılması ise büyük önem taşır. Çocuklarda bacak ağrıları kemik tümörleri ve hematolojik hastalıkların tümörlerine işaret edebileceği gibi eklem iltihabı ve romatizmal eklem hastalıklarının tanısında da önemli bir belirti olarak değerlendirilmektedir. Çocuklarda huzursuz bacak sendromu bazen yanlışlıkla büyüme ağrısı olarak teşhis edilir, ancak büyüme ağrılarının aksine bu sendrom yetişkinlikte de devam eder" ifadelerine yer verdi.
Dikkat edilmesi gereken noktalar
Büyüme ağrısını diğer hastalıklardan ayırt edebilmeyi sağlayan bulgulardan bahseden Alfidan, "Büyüme ağrılarında çocuklar sürekli farklı eklem noktalarının ağrılarından yakınabilir. Eğer ağrı hep aynı noktada ise, bu noktada şişlik, hassasiyet ve aksama söz konusuysa bu ağrı büyük olasılıkla büyüme ağrısı değildir. Özellikle dikkat edilmesi gereken bir diğer konu, çocuğun herhangi bir travma yaşayıp yaşamadığını sorgulamaktır. Bazen kalçada femur başında olan büyüme plağından başın kayması (femur başı epifiz kayması), perthes hastalığı veya kalçanın sinoviti gibi durumlar da dizde yansıyan ağrıya yol açar. Ancak bunların tamamında öykü farklıdır ve ağrıya aynı zamanda aksama eşlik eder. Kemik tümörleri ve hematolojik hastalıkların tümörlerinin önemli bir kısmı çocukluk çağında sık görülür. Bu nedenle ayırıcı tanıda bu hastalıklar mutlaka dışlanmalıdır.