Bilim insanlarını heyecanlandıran araştırma!

ABD'de bulunan Rush Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, botoks iğnelerinin parkinson hastalığının belirtilerini azalttığını ortaya koydu. Bilim insanlarını heyecanlandıran bu çalışma, herhangi bir tedavisi olmadığı bilinen parkinson hastalarına umut ışığı oldu.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Chicago'da yapılan araştırmada 60 katılımcı yer aldı. Altı haftalık sürecin sonunda boyun kaslarına yapılan botoks enjeksiyonlarının, parkinson hastalarındaki fiziksel kasılmaları azalttığı görüldü.

Yaygın olarak ciltteki yaşlılık belirtilerini azaltmak için kullanılan botox yönteminin, parkinson hastalarında bazı zihinsel ve ruhsal semptomlarda da düzeltme yaptığına dair sonuçlara ulaşıldı.

Chicago'daki Rush Üniversitesi Tıp Merkezi'nde görev yapan bilim insanları, servikal distoni adı verilen boyun spazmlarını tedavi etmek için botox enjeksiyonları yapılmış 60 hastayı incelediler.

 İğnelerden altı hafta sonra, spazmların sıklığı ve yoğunluğu derecelendirilip, önceden toplanan sonuçlarla karşılaştırıldı. Sonuçlar, hem fiziksel hem de zihinsel semptomların önemli ölçüde iyileştiğini gösterdi.

Yazarlar, araştırmadaki enjeksiyonların ruh sağlığına doğrudan bir etkisi olduğunu, azalan kaygı nedeniyle ortaya olumlu bir sonuç çıktığını savunuyor.

PARKİNSON HASTALIĞI NEDİR? 
İlk kez 1817 yılında titrek felç olarak tanımlanarak literatüre geçen parkinson hastalığı, beyin hücrelerinde kayıp ile seyreden, kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülen, yavaş ilerleyen bir hareket bozukluğudur.

PARKİNSON HASTALIĞININ TEDAVİSİ VAR MI? 
İlaç tedavisi ile beyindeki dopamin maddesinin üretim açığı kapatılıyor. İlaçlar mevcut şikayetlerin azalmasını sağlasa da hastalığın ilerlemesini önleyemiyor. Dolasıyla günümüzde Parkinson'un kesin tedavisi bulunmuyor. 

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Parkinson hastalığı beyinde dopamin üreten bölgedeki hücre kaybı nedeniyle bu maddenin az salınımı sonucu oluşur. Bu hücre kaybına zirai ilaçlar gibi kimi kimyasallar neden olabilmekle beraber, genetik faktörler de sebep olabilmektedir.

Hareketlerde yavaşlık, dinlenme halindeyken titreme, psikiyatrik rahatsızlıklarla kendini belli eden hastalık, çoğunlukla 60 yaş sonrası kişilerde görülür. Ancak genetik nedenlerle 40’lı yaşlarda da rastlanabilir. 

BOTOKS NEDİR? 
Botoks, clostridium botulinum adlı bakteriden elde edilen bir toksindir. Sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salınımını engelleyip, sinirler ile sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki iletimi durdurarak etkisini gösterir. Sinir iletiminin durması, sinirin ulaştığı organın işlevlerinin azalmasını ya da tamamen kaybolmasını sağlar.

Estetik ve kozmetik amaçlarla, mimik kaslarının hareketleri ile ortaya çıkan yüzdeki kırışıklıkları azaltmak, oluşumunu engellemek ve aşırı terleyen bölgelerdeki terlemeyi azaltmak amacıyla ve kronik migren tedavisinde kullanılabilmektedir.

BOTOKS İĞNESİ GÜVENİLİR Mİ? 
Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından ve dünyada 70'den fazla ülkede onaylı 2000'in üzerinde çalışma yapılmış bir ilaçtır. 20 yıldır kullanılmakta ve her yıl milyonlarca kişi bu uygulamaları güvenle tercih etmektedir. 

Uygulamadan yaklaşık 3 ay sonra güçlü kaslarda hareket geri dönmeye başlar. 4 ay sonra zayıf kasların hareketi de başlar. 6 ay sonra etki tamamen ortadan kalkar. 4-6 ay arasında tekrarlanmasında fayda vardır.

Bazı kaynaklarda dünyanın en pahalı ve ölümcül maddesi olarak tanımlanan botoksun ilk olarak 18. yüzyılda Almanya'da kötü hazırlanmış sosislerde keşfedilen toksik bir madde olduğu söyleniyor. 

BOTOKS YILAN ZEHRİ Mİ? 
Clostridium botulinum bakterisi, kozmetik amaçlı kullanılan protein esaslı bir ilaçtır. Uygun dozlarda yapılan botoks ile cilt kırışıklıklarının tedavisinde son derece başarılı sonuçlar alınabilir.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Botulinum toxin; şaşılık, migren, aşırı terleme ya da idrar kaçırma tedavisinin de aralarında olduğu 20 farklı tıbbi rahatsızlığa fayda sağlayabilir. 

BBC'de yer alan bir habere göre; botulinum toxin, bazen çok zehirli bir madde olabiliyor. Bu toksin, kurbanlarını solunumu engelleyerek öldürüyor. Bir nörotoksin, yani sinir sistemine girerek hayati proteinleri öldürüyor. Bu da sinirlerle kaslar arasındaki iletişimi durduruyor.