PROF. DR. TÜRKER ŞAHİNER: “DÜŞÜK MAAŞ, BUNAMA RİSKİNİ ARTIRIYOR”
Sosyoekonomik şartların bunama riskine olan etkileri ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulunan Türkiye Alzheimer Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Türker Şahiner, “Yapılan çalışmalar fakir semtlerde büyüyen ve düşük ücretlerle çalışan kişilerde bunama riskinin daha yüksek olduğunu ve bu kişilerin zihinsel işlevlerde gerileme gösterdiklerini ortaya koymuştur.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:“Sosyoekonomik seviyesi düşük bireylerin (gelir/varlık, işsizlik oranları, araba/ev sahipliği ve hane halkı aşırı kalabalıklığı gibi parametreler ile ölçümlendiğinde) daha iyi sosyoekonomik statüye sahip bireylere (ki bunlar yüksek genetik riskli bireyler olsa bile) kıyasla yaşlılıkta demans geliştirme olasılığı önemli ölçüde daha yüksek saptanmıştır. Bu bulgular ışığında; yoksulluğun ortadan kaldırılması ve daha adil bir gelir dağılımı ile tüm dünyada bunama riskinin de azaltılacağı aşikardır.”
PROF. DR. ASLI DEMİRTAŞ TATLIDEDE: “ALZHEİMER’IN TEDAVİSİNDE BEYNİ UYARAN CİHAZLARIN YERİ VAR MI?”
Türkiye Alzheimer Derneği Marmara Şubesi Başkanı Prof. Dr. Aslı Demirtaş Tatlıdede, son dönemde tedavide etkisi olduğu iddia edilen beyni uyaran cihazlar konusunda bilgilendirme yaptı ve uyarılarda bulundu:“Transkraniyal Puls Stimulasyon (TPS) ve Transkraniyal Manyetik Stimulasyon (TMS) gibi yöntemlerin hastalar üzerinde aşikâr bir şekilde etkinliği kanıtlanmış durumda değil. Maalesef ülkemizin de mevzuat olarak tabi olduğu Avrupa'da tıbbi cihazlarla ilgili düzenlemeler, ilaç düzenlemeleri kadar katı değil. Bu nedenle bu gibi cihazlar klinik etkinliklerine dair yetersiz boyuttaki çalışmalar ile pazara girebiliyor ve CE belgesi alabiliyor. Oysa Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlemeler daha sıkı ve bu cihazların henüz klinik tedavide etkin olduğunu gösteren FDA onayları olmadığı için tedavide kullanımları mümkün değil.” Türkiye Alzheimer Derneği’nin, TPS ve TMS gibi yöntemlerin Alzheimer hastalarında sadece bilimsel çalışmalar dahilinde kullanılmasını savunduğunun altını çizen Prof. Dr. Demirtaş, “Bu yöntemlerle Alzheimer hastaların fiziksel olarak zarar görme risklerinin düşük olduğunu varsaysak bile, yüksek maliyeti hasta ve yakınlarını maddi ve manevi zararlarla karşı karşıya bırakıyor. Bu yüksek meblağların hastaların doğrudan hayat kalitesini artırmak için kullanabileceği de unutulmamalı.” dedi.