Bel ağrısı hakkında bilgiler veren Uzman Fizyoterapist Leyla Altıntaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Bel ağrılarının %85-90’ı mekanik bel ağrılarıdır ve 1 ile 3 hafta arasından kendiliğinden geçer. Mekanik bel ağrısı, bel kaslarının ani zorlanmasıyla ortaya çıkar, altta yatan herhangi bir omurga ya da sinir problemi eşlik etmemektedir. Mekanik bel ağrılarının nedenlerine bakacak olursak, ani yapılan öne eğilme hareketleri, ağır kaldırmalar, ters hareketler, terliyken soğuğa maruz kalma sayılabilir. 6 haftadan kısa süren bel ağrılarına, akut bel ağrısı denilir. Akut bel ağrısı, aniden gelişir, bir anda çok şiddetli olabileceği gibi hafif şiddetle başlayıp, giderek artan bir seyir de gösterebilir. Akut bel ağrılarında yapılabilecek en önemli şey istirahattir. Doktor tarafından verilen uygun ilaçlar kullanılabilir. Mekanik nedenli yaşanan akut bel ağrıları, istirahat ve ilaç tedavisine çok hızlı cevap verecektir. Eğer bel ağrısı, kas kaynaklı değil de, omurga ya da disklerden kaynaklanıyorsa, sinir problemleri eşlik ediyorsa, ağrının kendiliğinden geçmesi pek söz konusu olmayabilir. Bu gibi durumlarda profesyonel yardım alınması gerekebilir. 3 aydan daha uzun süreli yaşanan bel ağrılarına da, kronik bel ağrısı denilir. Kronik bel ağrıları, daha çok omurga ve omurların arasındaki disklerin patolojilerinden kaynaklanır. Daha komplekstir. Bel fıtığı, sinir sıkışmaları, romatizmal kökenli problemler, kireçlenmeler, dar kanal patolojileri (spinal stenoz), osteoporoz, omurga kırıkları, skolyoz bu patolojilere örnek sayılabilir. Bu tarz ağrılarda, istirahat yerine, aktif hareket daha iyi gelecektir. Sıcak uygulama, ilaç tedavisi, masaj uygulamaları, egzersizler evde yapılabilecek tedavilerdir. Bu yöntemlerle, sonuç alınamadığı durumlarda, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları, manuel tedaviler, lokal enjeksiyonlar ve en son çare olarak da cerrahi yöntemler uygulanabilir.” diye konuştu.