Bel ölçünüz sinyal veriyor olabilir!
Sağlıklı insanlarda yemekten sonra pankreas, yediklerimizi enerjiye dönüştürmek için insülin üretir. Egzersiz yapmamak, hareketsiz yaşam tarzı ve yüksek kalorili beslenme vücudun insülini kullanmasına engel olur ve vücut insülin hormonunu verimli kullanamaz. İnsülin direnci de zaman içinde kişide bazı sağlık sorunlarına yol açar. Peki insülin direncini kırmak için ne yapmak gerekir? Bel çevresinin erkeklerde 102 cm ve kadınlarda 88 cm üzerine olması, 130/80 veya daha üstünde tansiyon değeri, hızlı ve aşırı kilo alma, yemek yedikten sonra bile sürekli açlık hissi gibi belirtiler gösteren insülin direnci hakkında merak edilenleri Beslenme ve Diyet Uzmanı Renan Güneş anlatıyor.
Vücudumuzda, midenin arkasında bulunan pankreastaki beta hücreleri tarafından salgılanan insülin, kandaki şekerin kandan ayrılarak hücre içine girmesini sağlar. Bu sayede kandaki şeker düzeyi azalır. Vücuda enerji sağlar.
Yemek yedikten sonra vücudumuz besinleri sindirir ve vücudumuzda bulunan enzimler sayesinde şekerle parçalanır; ardından glikoz (şeker), kan akımı ile vücudumuzun diğer bölümlerine taşınır.
Vücudun enerji kaynağı olan şeker, enerji sağlayabilmek için kandan çıkarak vücut hücrelerinin içine girmelidir.
Ancak özellikle ailesinde tip 2 diyabet veya insülin direnci olan bireylerin genetik faktörler nedeniyle insülin direnci geliştirme ihtimali daha yüksektir.
Buna sedanter yaşam, yüksek kalorili beslenme de eklenirse, vücutta metabolik sendrom oluşur.
Metabolik sendrom olarak da adılan insülin direncinin oluşma mekanizmasını Beslenme ve Diyet Uzmanı Renan Güneş şu şekilde açıklıyor:
“Metabolik sendrom olarak da bilinen insülin direnci insan vücudunun kaslarında, yağında, karaciğerde bulunan hücrelerin, insüline doğru şekilde tepki vermediği ve bu nedenle enerji için kandaki glikozu kullanamadığı durumdur”
Güneş'in açıklamalarına göre özellikle;
Obezite
Karın bölgesinde yağlanma
Hareketsizlik
Karbonhidrat ve şeker ağırlıklı beslenme
Sigara kullanımı
Karaciğer yağlanması
Polikistik over sendromu
Uyku apnesi vb. uyku sorunları
Yüksek miktarda tuz tüketimi
insülin direnci riskini artırıyor.
Yaş faktörünün de etkili olduğunu anlatan Güneş, özellikle 45 yaş sonrasında insülin direncine dikkat edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Peki insülin direnci riski ile karşı karşıya olduğumuzu nasıl anlayabiliriz?
Aşırı açlık ve susuzluk hissi, öğün tükettikten sonra açlık hissinin geçmemesi veya her yemekten sonra uyku halinin oluşması gibi gibi durumlara karşı dikkatli olunması gerektiğini aktaran Renan Güneş diğer belirtileri ise şu şekilde sıraladı:
Hızlı ve aşırı kilo alma
İdrar yapmada artış
Mormalden daha fazla yorgunluk hissi
Enfeksiyon hastalıklarına yatkınlık gelişimi ve sık hasta olma
Deride yumuşama
Kilo vermede sıkıntı yaşama
Âdet düzensizliği
Aşırı tüylenme
Yemeklerden sonra uyku basması
Hızlı yeme
Sık ve çabuk acıkma
Tatlı krizleri
Baygınlık hissi
Elde ayakta titreme
Konsantrasyon bozukluğu
Algılama güçlüğü
Soğuk terleme ve üşüme
Bu haber ilginizi çekebilir: Glisemik indeksi diyeti ile tatlı krizlerine son!
İnsülin direncini saptamak için kan şekeri seviyelerini kontrol eden bir kan testi yaptırmanın gerekliliğine vurgu yapan Renan Güneş, İnsülin direncinin hesaplanmasında birçok farklı yöntem olsa da homa adı verilen hesaplama yönteminin daha çok kullanıldığını söyledi. “İnsülin direnci tanısı için bu parametrelerden en az 3 tanesinin görülmesi gerekir” diyen Dr. Güneş, insülin direncini aşağıdaki belirtilerle saptadıklarını ifade ediyor.
Bel çevresinin erkeklerde 102 cm ve kadınlarda 88 cm üzerine olması
130/80 veya daha üstünde tansiyon değeri
100 mg /dl üzerine bir açlık glikoz (şeker) seviyesi
150 mg/dl üzerinde bir açlık trigliserit seviyesi
Erkeklerde 40 mg/ dl, kadınlarda 50 mg/dl altında hdl kolesterol seviyesi
Ciltte lekelenmeler