Balık yağının oksidasyon riskini ortadan kaldırabilirsiniz
Omega 3 yağ asitleri vücudumuz için dışarıdan almak zorunda olduğumuz, elzem yağ asitlerindendir. Besinlerle tüketeceğimiz en güçlü kaynağı ise balıktır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) haftada 2 porsiyon balık tüketmeyi önerir. Ancak birçoğumuz bu hedefe dahi ulaşamazken, haftada 2 kez balık tüketenlerde bile yetersizlikler görülebilir. Bu gibi durumlarda dışarıdan balık yağı takviyesi alınabilir.
Konsantrasyonu artırır (Beyni destekler): Beynimizde en çok bulunan yağ asidi Omega 3’tür. Bu nedenle güçlü zihinsel fonksiyonlar için olmazsa olmazımızdır. Beyin gelişiminin en çok olduğu çocukluk dönemi, konsantrasyon gereken okul dönemi, beyin fonksiyonlarının azalmaya başladığı yaşlılık dönemi gibi hayatımızın hemen her döneminde oldukça önemlidir. Doyurucu özelliktedir: Balık, protein içeriği olarak zengin bir besindir. Et, tavuk ve süt grubu gibi diğer protein kaynaklarından onu ayıran özelliği ise proteinin insan sindirim enzimleri tarafından kolayca parçalanması, vücut tarafından daha iyi faydalanılması ve doyurucu olmasıdır. Bundan dolayı da kilo vermeye çalışanların diyet listelerinin vazgeçilmezidir.
Depresyonu önler: Omega 3 yağ asitleri sinir hücrelerinin daha sağlıklı bir zara sahip olmasını sağlar. Bazı araştırmalar depresyon, anksiyete ve ruh sağlığı hastalıklarında antidepresanlar kadar etkili olduğunu göstermektedir.
Kalp damar hastalıklarından korur: İçeriğindeki Omega 3 yağ asitleri trigliserit gibi serbest yağların ve kötü kolesterol olarak adlandırdığımız LDL’nin düşmesini, iyi kolesterol olarak adlandırdığımız HDL’nin ise artışını sağlar.
Omega 3 yağ asitlerinden EPA (Eikosapentaenoik asit) ve DHA (Dokosahekzaenoik asit) vücudumuz için en önemlileridir. EPA, daha çok kalp-damar sağlığı için elzemken; DHA beyin, sinir, göz ve hafıza gelişimi üzerine etkilidir. Dolayısıyla beyin gelişimin en önemli olduğu hamilelik, emzirme ve çocukluk dönemlerinde DHA takviyesi çok daha kıymetlidir. DHA beyindeki kan akışını artırarak özellikle çocuklarda odaklanmaya, hafızanın güçlenmesine, hiperaktivitenin ve unutkanlığın önlenmesine, öfke problemlerinin azalmasına destektir. Dolayısıyla ihtiyacınıza yönelik içerikte olan balık yağını tercih etmek en doğrusudur.
Balık yağı oksidasyonu birçoğumuzun bilmediği ancak oldukça dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Balık yağları ilk açıldığı anda havadaki oksijenle reaksiyona girer, tazeliği ve besin değerleri etkilenerek bozulmaya başlar. Oluşan bu reaksiyon sonucunda istenmeyen tat ve koku değişiklikleri görülür. Son yıllarda oksidasyon riskini ortadan kaldırmak adına çıkarılan tek kullanımlık paketler balık yağını koruyan, yenilikçi çözümlerden biridir.
Birçok kullanımı olan Omega-3’lerin koruyucu, destekleyici ve tedavi edici dozları farklıdır. Ancak genel olarak EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Oteritesi) gibi global sağlık otoritelerinin büyük çoğunluğu sağlıklı yetişkin ve çocuklar için günlük 250-300 mg EPA + DHA Omega 3 alınmasını önerir. Yetişkinlik döneminde bu miktarın EPA’dan zengin olması; hamilelik, emziklilik ve çocukluk döneminde ise DHA’dan zengin olması beklenir.
SON DAKİKA
EN ÇOK OKUNANLAR
Grip misin yoksa nezle mi? Grip, nezle ve soğuk algınlığı arasındaki farklar ne? İşte ayırt etmenin yolu
Vücutta 300'den Fazla Reaksiyonda Görevi Var! Eksikliğinde En Sık Görülen Belirti Kas Krampları... Magnezyumun Önemi
Ağız Kanseri Riski: Erkeklerde 2 Kat Fazla Görülüyor! Belirtileri Göz Ardı etmeyin...
Gözden Kaçan En Önemli Salgın! Mide Ve Bağırsak Kanserlerini Tetikliyor! Bulaş Yaşı Çocukluk Çağına Kadar İndi
Uzman İsimden Korkutan Uyarı: 2050 Yılında, Dünya Nüfusunun Yarısı Miyopi Olacak Diye Tahmin Ediyoruz