3- Kolajeni sadece sabahları kullanmalıyız
Vücut kendini onarım ve yenileme işlemlerini gece uykusu sırasında daha fazla yapıyor. Bu nedenle kolajeni gece yatmadan önce kullanmak daha faydalı oluyor.
4- Her yaş için günlük kolajen ihtiyacı aynıdır
Vücudumuzdaki kolajen miktarı 25 yaş sonrasında artan bir grafikle azalıyor. Bu bakımdan alınması gereken kolajen miktarının yaş ile doğru orantıda olduğunu söyleyebiliriz. Fayda görmek için günlük en az 2 bin 500 mg olmak üzere, önerilen doz 2 bin 500 mg ile 10 bin mg arasında değişebiliyor.
5- Bütün kolajen tipleri herkes için uygundur
Kadın-erkek fark etmeksizin her iki cinsiyetin de yaş almayla birlikte kolajen yapımında azalma başlar. Bu yüzden kolajeni cinsiyet ayrımı olmaksızın herkes kullanabilir. Bunun yanında her bir kolajen tipinin kendine özgü bir yararı var. Cilt, kemik, tendon, diş, kas ve damar yapısının desteklenmesi için Tip 1 ve Tip 3 kolajene ihtiyaç duyulurken, eklem sağlığı için Tip 2 kolajen doğru seçim oluyor. 25 yaşından itibaren vücuttaki kolajenin her yıl yaklaşık yüzde 1’ini kaybediyoruz. Dolayısıyla 25 yaş sonrasında Tip 1-3 kolajen takviyesi ağırlıklı tercih edilirken, ilerleyen yaşlarda Tip 2 kolajenin de eklendiği formülasyonlar daha fazla kullanılabilir.