Kendinizi suçlamak yerine yapıcı olun
Yas sürecinde üzüntü ve kızgınlık gibi olumsuz duyguların hissedilmesinin doğal, bu duyguların kişinin kendisine ve etrafındakilere zarar verecek boyutta olmadığı sürece normal olduğunu hatırlatan Uzm. Klnk. Psk. Alsancak, şunları söylüyor: “Her şey bittikten sonra kendinizi veya bir başkasını suçlaması kolay ama bir o kadar da sağlıksız bir başa çıkma yöntemidir. Geçmişte kalan keşkeleri ve ihtimalleri düşünmek size yardımcı olmaz. Bu nedenle kendinize karşı suçlayıcı olmak yerine yapıcı olmalısınız. Ayrılık sürecinde kendinizi terk edilmiş veya yalnız hissedebilirsiniz. Bu hisler etrafta çiftler görülmesiyle tetiklenebilir. Böyle hissettiğinizde kendine, o kişiyi mi yoksa onunla beraberken edindiğiniz alışkanlıkları mı özlediğinizi sorun. Yalnız hissettiğinizde arkadaşlarınız veya ailenizle vakit geçirmeniz faydalı olabilir. Ayrıca dışarı çıkarak, kurslara yazılarak ve yeni hobiler edinerek kendinizi meşgul etmek de isteyebilirsiniz. Bu durum sürecin kolay geçmesi için destekleyici olabilir. Ancak bunları duygularınızı yok saymak, inkar etmek için kullanırsanız duygusal patlamalar yaşayabilirsiniz.”
Yeni bir ilişki için acele etmeyin
Ayrılık sürecinin ardından bazen yaşadığımız kaybı kısa sürede atlatmak için yeni bir ilişkiye başlayabiliyoruz. Ayrıldığımız kişinin yerine bir başkasını koyarak yoksunluğunu yaşadığı duyguları telafi etmeyi deneyebiliyoruz. Dürtüsel olarak verilen bu tarz kararların sonrasında pişmanlığa neden olabileceğini hatırlatan Uzman Klinik Psikolog Cansın Alsancak, kendimize kayıp ve yas duygularını yaşayacak zaman ve alan tanımamızın çok önemli olduğunun altını çiziyor. Ayrılıkla sağlıklı bir şekilde başa çıkma yollarından birinin de ayrılığı bir hayat tecrübesi olarak görmek olduğunu söyleyen Alsancak, “Geçmişi değiştirmek mümkün değil ama ileride bazı şeyleri daha farklı yaşamak mümkün. Bu nedenle yaşadığınız ilişkiden edindiğiniz tecrübeler çok değerlidir” diyor.