Doç. Dr. Mutlu Güngör-Kardiyoloji uzmanı
◊ Aralıklı açlık (intermittent fasting-IF) sayesinde açlık süresinin uzaması, kandaki şekerin hücreler tarafından tüketilmesine sebep olur. Kan şekeri düşünce kanda enerji olarak yağ asitleriyle ketonlar kullanılır ve glikoneogenezis dediğimiz yağ asitlerinden glikoz oluşumu başlar, karaciğerde depolanan glikojen miktarı azalır. Yani iç organ yağlanması azalır.
◊ Yapılan 8-12 haftalık çalışmalarda, LDL kolesterol ve TG (trigliserid) seviyelerinde anlamlı düşme tespit edilmiştir. Ateroskleroz olarak bilinen damar sertliği, LDL kolesterolün hasarlanan damar iç yüzeyinden damar katmanları arasına girmesi ve sonrasında başlayan inflamatuar süreçten kaynaklanır. Yapılan fare deneylerine göre aralıklı açlık, oksidatif stresi azaltarak antiinflamatuar etki gösterip kalp hasarını azaltır.
◊ Açlık süresinin uzaması böbreklerden noradrenalin olarak bilinen stres hormonunun atılmasına ve parasempatik sistem aktivitesinin artmasına sebep olur. Parasempatik sistem aktivasyonu da kan basıncı ve kalp hızında düşmeye sebep olur.
◊ Açlık süresinin yanında açlık zamanına da dikkat edilmeli. Açlık süresinin özellikle akşam saatlerinde olması önerilir. Yapılan çalışmalarda akşam 19.00’dan sonra başlanan açlığın kardiyovasküler ölüm oranını azalttığı gösterilmiştir.