Son günlerde hepimiz son dakika haberlerini takip ediyor, iyi bir haber görmeyi umut ediyoruz. Zor süreçler ruh halimize yansıdığı kadar beslenme düzenimizi de etkileyebiliyor. Maalesef ki sosyal medyanın da yansımaları bu anlamda olumsuz olabiliyor. Anlık duygu değişimlerine çok fazla maruz kalabiliyoruz. Bir ses ya da bir fotoğraf uzağımızda bile olsa duygu durumunu bozmak için sanki yanı başımızda gibi nasıl etki ediyor? Bu haftaki yazımda beslenmenin duygusal yolculuğu hakkında güncel literatürden bahsetmek istedim. Araştırmalar, dış etkenlerin yeme alışkanlıklarımızı büyük ölçekte etkileyebileceğini gösteriyor. Örneğin mutlu bir bebek fotoğrafı gördüğünüzdeki vücudun tepkisi ile bir savaş görüntüsüne tepki bambaşka oluyor. Negatif içerikler duygusal yemeye, atıştırmaya iterken, pozitif içerikler bedene daha iyi besinler alma isteğini arttırabiliyor.Pittsburgh Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada; duygusal yeme ve kilo alma ile ilgili sorunların, sosyal medyada daha fazla vakit geçirenlerde, daha az zaman harcayanlara oranla iki kat fazla olduğu sonucuna ulaşılmış. Belki de böyle zamanlarda sosyal medya ile aranıza mesafe koymak, hem bedeninize hem de ruhunuza iyi gelebilir, ne dersiniz?