Derin uykuyu etkiliyor
Stres uyku ikilisinin aslında çift yönlü bir ilişkisinden bahsetmek mümkün. Yani, stresli bireyler genelde uyku problemleri yaşarken aynı zamanda uykusuz kalan bireylerin de stres seviyeleri yükselebiliyor. Obesity dergisinde bu ay yayımlanan çalışmada beslenmenin derin uykuya etkisi araştırılmış. Abur cubur ile beslenmenin uyku süresini etkilemediği fakat derin uykuyu azalttığı belirtiliyor. Katılımcılar 2 ayrı gruba ayrılıp bir grup yeterli ve dengeli beslenirken diğer grubun abur cubur tüketmesi istenmiş. Her diyetin ardından katılımcılar bir uyku laboratuvarında incelenmiş. Uykunun evrelerini inceleyecek olursak; bu süreç Non-REM ve REM uykusu olarak ayrılıyor. Birinci aşama yani Non-REM, hafif uykudur, vücut rahatlar ve nefes yavaşlar. Derin uyku olarak da bilinen REM uykusu ise sağlıklı yetişkinlerde toplam uykunun yüzde 20-25’ini oluşturuyor. Yani 8 saat uyuyorsanız yaklaşık 1,5-2 saatinizi derin uykuda geçirdiğinizi söylemek mümkün. Uykunun en önemli evresi de denilebilir. Bu evrede beyin günlük fonksiyonları yerine getirebilmek için kendini hazırlıyor. Rüyaların büyük bir bölümünü de bu evrede görürüz. Derin uykuyu etkileyen bir çok faktör var. Alkol, fazla kafein tüketimi, stres ve kullanılan bazı ilaçlar ilk akla gelenler. Abur cuburları da bu listeye ekleyebiliriz. Cips, kurabiye gibi paketli ve katkı koruyucu içeren bu tür yiyeceklerin uykuyu hangi metabolik süreçle etkilediği hâlâ araştırılıyor. Vücudumuzun dinlendiği ve yeniden uyarıldığı bu sürece destek olmak için abur cubur tüketiminizi gözden geçirmenizde fayda var. Gece ara öğün tüketmeyi istiyorsanız tercihiniz taze meyve, badem, fındık gibi yağlı tohumlar, sebze çubukları gibi alternatifler olabilir.
Yedikçe yiyesiniz mi geliyor?
Abur cubur ile beslenmenin sadece 1 hafta içinde beyninizi değiştirebileceğinizi söylesem? Hipokampus beynin hafıza merkezi olarak bilinir. Kısa süreli hafızaya alınan bilgilerin uzun süreli hafızaya aktarılmasında görev alır. Hipokampus aynı zamanda açlık tokluk merkezi hipotalamustan ve mideden gelen uyarıları birleştirerek doygunluk hissi üzerinde de rol oynar. Yani normalde doyduğumuzda daha fazla yemek yeme dürtümüzü engellemeye yardımcı olur. The Royal Society dergisinde yayımlanan çalışmada Batı tarzı bir beslenme programının, yani şeker ve doymuş yağlardan zengin beslenmenin bir haftalık süreçte hipokampus davranışını değiştirebileceğini söylüyor. 105 bireyin değerlendirilidiği araştırmada katılımcılardan 8 gün boyunca çok fazla şeker, doymuş yağ içeren gıdaları tüketmesi istenmiş.