Doç. Dr. Ali Zırh, “Bu ameliyatla biz, hastalığın saatini geri alıyoruz. Bağımsız yaşayamayan, başkalarının yardımıyla kalkıp yürüyebilen, yatakta dönebilen, beslenebilen bir hasta, ameliyat sonrasında yeniden sağlıklı günlerine yakın haline geliyor. Bu bir kür değil tabii. Hastalığı ortadan kaldırmıyoruz ama bulguları önemli ölçüde düzeltebiliyoruz. Hastalar yeniden bağımsız yaşamlarına dönebiliyorlar. Çoğu mesleğine, eski hayatına geri dönebiliyor. Enes de ameliyat sonrası bebeği ile daha mutlu bir hayata merhaba diyecek. Ülkemizde 160 bin civarında Parkinsonlu olduğunu zannediyoruz. Bunların yüzde 15’inin de genç yaşta olduğunu varsayarsak aslında önemli bir gruptur. Bu hastaların önemli bir kısmı, yaşları da genç olduğu için tıbbi tedaviyle izlenebiliyorlar. Ama aradan yıllar geçer, ilaçlar yetmez, ilaç yan etkileri ortaya çıkar artık gün boyu rahat edemez, sık açık kapalı dalgalanmaları yaşar, motor ya da psikolojik ilaç yan etkilerini yoğun yaşarlarsa o zaman da beyin pili ameliyatının zamanı gelmiş oluyor” dedi.
“GENÇ HASTAYA 25 YIL ÖMÜRLÜ PİL”
Doç. Dr. Zırh açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Beyin pili pil olduğuna göre bir süre de batarya ömrünün bitmesi gerekiyor. 2 tip beyin pilimiz var. Bir dışarıdan şarj edilemeyen piller. Bunlar ortalama parkinson hastalığında verilen elektrik akımına bağlı olmakla 4-6 yıl ömrü olan ve bir süre sonra değiştirilmesi gereken piller. Son günlerde daha sık kullandığımız, dışarıdan şarj edilebilen piller var. Hasta cep telefonu şarj eder gibi dışarıdan bir cihazla pilini haftada 1 şarj edebiliyor. Bu pillerin firma iddiasına göre 25 seneden uzun ömrü var. Hastamıza da bunu takacağız.”