6- Nasıl oluyor da gözler açıkken uyku haline geçiliyor ve bilinç kapanıyor?
Prof. Dr. Demet Özbabalık: Yol hipnozu, temelde sürüş yorgunluğu ve sürüş dikkat dağınıklığından farklıdır. Sürücü yorgunluğu, dış çevresel faktörler ve fizyolojik faktörler nedeniyle sürücünün uyanıklığının, zihinsel işlevinin, fiziksel ve zihinsel işlevinin azaldığı, uyanıklıktan uykuya geçiş durumu olarak tanımlanır. Bu arada, sık göz kırpma, esneme ve anormal baş duruşu gibi uyku ile ilgili duyusal veya fiziksel semptomlar ortaya çıkabilir. Sürücü dikkatinin dağılması, sürücünün dikkatini ana görev olan sürüşten, genellikle görsel dikkat dağıtma, bilişsel dikkat dağıtma, işitsel dikkat dağıtma ve motor dikkat dağıtmayı içeren, sürüşle ilgisi olmayan ikincil görevlere kaydırdığı bir durumdur.
ÖLÜMLÜ YARALANMALI KAZALAR EN FAZLA AĞUSTOS AYINDA GERÇEKLEŞTİ
7- En çok hangi zaman diliminde risk daha yüksek olur?
TÜİK verilerine göre Türkiye'de 2022 yılında meydana gelen 197 bin 261 ölümlü yaralanmalı kazanın aylara göre dağılımına bakıldığında Ağustos ayı yüzde 10,0 pay ile en fazla kazanın meydana geldiği ay olurken Şubat ayı yüzde 5,8 pay ile en az kazanın meydana geldiği ay oldu. Haftanın günlerine göre bakıldığında ise ölümlü yaralanmalı kazalar yüzde 15,2 pay ile en fazla cuma günü ve yüzde 13,6 pay ile en az pazar günü gerçekleşti. ABD Ulusal Karayolları Trafik Güvenliği Dairesi (NHTSA) verilerine göre yorgun ve uykusuz araç kullanmaya bağlı olarak her yıl yaklaşık 100.000 kaza (tüm kazaların yüzde 1,5'i) ve yılda yaklaşık 1500 ölüm (tüm ölümlü kazaların yüzde 4'ü) meydana geliyor. Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre de yorgun ve uykusuz araç kullanmanın kazaların oluş nedenleri arasındaki payı yüzde 17,1 çıkıyor. 8- Yorgun ve uykusuz araç kullanmak alkollü kullanmak kadar tehlikeli diyebilir miyiz?
Selçuk Dedeoğlu: Birçok kişi alkollü araç kullanmanın ne kadar tehlikeli olduğunun bilincinde ve farkında olmakla birlikte, yorgun ve uykusuz araç kullanmanın da en az alkollü araç kullanmak kadar tehlikeli olduğu ve en önemli kaza nedenlerinden biri olduğu gerçeği yeterince bilinmiyor ya da göz ardı ediliyor. Oysa, uykusuzluk, tıpkı alkol ve uyuşturucunun etkisi altındayken olduğu gibi sürücülük performansını olumsuz etkiler ve ciddi trafik kazalarına neden olabilir. Direksiyon başındayken yorgunluk ve uykusuzluğun basit işaretleri arasında gözlerin karıncalanması, göz kapaklarının ağırlaşması, ensede gerginlik, sırt ağrıları, esneme, başı dik tutmakta güçlük çekilmesi, konuşurken dilin peltekleşmesi, gözleri belirli bir noktaya odaklamada güçlük çekilmesi, mesafe tahminlerinde hata yapmak, trafik işaretlerinin atlanması ya da hatırlanmaması sayılabilir.
9- Yol hipnozu vakalarına neden olan olası koşullar nelerdir?
Selçuk Dedeoğlu: Bu koşulları üç ana başlıkta değerlendirebiliriz: Kazanın hız limitlerinin yüksek olduğu ve yolun mütemadi düz olduğu bölümlerde meydana gelmiş olması: Araştırmalar, uykusuzluğa veya yorgunluğa bağlı kazaların hız limitlerinin yüksek olduğu karayollarında ve sürekli düz gidilen yollarda daha fazla meydana geldiğini göstermektedir. Özellikle düz yollarda sürücünün gözlerinin hep aynı noktaya bakması da yorgun bir sürücünün daha kolay uyku moduna geçmesini sağlamaktadır. Uzmanlar, uykusuzluğa bağlı kazaların daha çok hız limitinin yüksek olduğu yollarda meydana gelmesini sürat nedeniyle gecikmiş tepki zamanıyla açıklıyor. Sürücünün kazayı önleyebilmek için herhangi bir girişimde bulunamamış olması: Kaza verileri, uykulu sürücülerin kazayı önleyici bir harekette bulunma olasılıklarının oldukça düşük olduğunu gösterir.Ender olarak aracı yoldan çıkan sürücülerin son anda rutin olmayan bir sarsıntı veya diğer bir uyarıcı (korna sesi gibi) sonucu uyandıkları ancak yeterli ve doğru önlemi alacak kadar zamanlarının kalmamış olması nedeniyle kazayı önleyemediklerini gösteriyor. Sürücünün araçta yalnız olması: Uykusuz araç kullanmaya bağlı kazaların yaklaşık yüzde 80'inde sürücünün araçta yalnız olduğu saptanmıştır. Öte yandan, direksiyon başında uyuyakalan ancak kaza yapmayan sürücülerin araçta yalnız olmadıkları görüldü.