Cin Suresi Türkçe, Arapça Anlamı Ve Okunuşu: Cin Duası Faydaları Ve Faziletleri (Tefsiri Ve Diyanet Meali Dinle)
Kur’an-ı Kerim’de yer alan diğer surelere göre Cin Suresi içeriği bakımından farklıdır. Toplamda 28 ayetten oluşan sure, Mekke döneminde indirilmiştir. İçeriğinde genel olarak cin kabilesinden bahsedilmektedir ve sureye adını vermiştir. Yasin Suresi ve Araf Suresi'nin arasında tebliğ edilmiştir.
Cinler Kur’an-ı Kerim’in okunuşundan etkilenmiş ve hidayete gelmişlerdir. Peygamber Efendimizden Kuran dinledikleri ve ona iman ettikleri bilinmektedir. İnanç bakımından cinlerde mümin ve kafir olarak ikiye ayrılmaktadır. Onlara insanların normal yollardan öğrenemeyeceği bilgiler verilmektedir.
Cin Suresi'nde ayrıca, Allah'ın varlığı ve birliği, peygamberlik, ölüm sonrası yeniden dirilme ve tevhid inancına da yer verilmektedir. Yine bazı inanç esasları, anlamlar ve faziletler ele alınmış, Gayb bilgisinin yalnız Allah'a mahsus olduğu sure içerisinde geçmektedir.
Cin Suresi’nin Faydaları
Cin Suresi, cinler hakkında çok çeşitli konulara değinmektedir. Onlarında tıpkı bizler gibi inanç bakımından mümin ya da kafirler olarak ayrıldığı konusunda bizi bilgilendirmektedir. Cin Suresi'ni okumak hem şeytanın hem kafir olan cinlerin hem de insanların şerrinden korunmamıza yardımcı olur. Bununla birlikte nazardan ve kıskançlıktan korunmak için de okunabilir.
Cin Suresi'ni okumanın faydalarından biri de küçük çocukları her türlü kötülükten korumaktır. Manevi bir hastalık olan Müslümanları Ümmü Sübyan adını verdikleri hastalığa karşı da yine bu sure okunabilir. Cin Suresi bizlere bu dünyada yalnız olmadığımızı hatırlatmaktadır. Aynı zamanda başka alemler olduğunu da göstermektedir. Tüm bu alemlerin rabbi yalnız Allah'tır.
Cin Suresi'nin faydalarından biri de Allah'ın adını zikretmektir. O'nun varlığını, birliğini hissetmemize, kalbimizi temiz tutmamıza yardımcı olur. Bizlere ahiret hayatını hatırlatır ve bu hayatta yaptıklarımızı yeniden gözden geçirme fırsatı verir. Pek çok surede olduğu gibi Cin Suresi'de iyiden ve iyilikten yana olmamız konusunda bizlere yol göstermektedir.
İnsanoğlu hata yapabilir, nefsine yendik düşebilir. Fakat önemli olan bu hataları yeniden ve yeniden tekrar etmemesidir. Allah katında bazı hatalar vardır ki asla affedilemez. Bunları da unutmamak gerekmektedir. Bu hataların başında ise kul hakkı yemek gelmektedir. Cin Suresi'ni okumak bizleri bu hatalardan uzaklaştırır.
Cin Suresi’nin Faziletleri
Cin Suresi'ni okumanın faziletlerinden ilki her tür kötülükten ve musibetten korunmaktır. Ayrıca;
● Zalimin şerrinden, zorba bir kimsenin eziyetinden kurtulmak için,
● Helal yollarla kazanılmış malı-mülkü korumak için,
● Esir düşen ya da haksız yere hapse girenin bu durumdan kurtulması için,
● Şeytanın ve kafir olan cinlerin şerrinden korunmak için,
● Özellikle yeni doğum yapmış annelerde ve bebeklerinde görülen Ümmü Sübyan adı verilen hastalıktan kurtulmak için,
● Şifa bulmak için,
● Evham ve vesvese gibi duygulardan arınmak için,
● Evinde ya da herhangi bir yerde huzursuzluk hissedildiğinde bu huzursuzluktan kurtulmak için Cin Suresi okunmalıdır.
Cin Suresi’nin Tefsiri
Rivayete göre Peygamber Efendimiz ve ashabı içerisinden birkaç kişi Ukaz panayırına doğru giderken, Nahle adı verilen bölgede durup namaz kılmışlardı. Peygamber Efendimizin namaz esnasında okuduğu ayetleri işiten cinler, tesirini hissedip, hayran olmuşlardı. Bu durumu kendi topluluklarına da anlatmışlar ve Kur'an-ı Kerim'e inandıklarını belirtmişlerdir.
Cinler, artık Allah'tan başka ilah olmadığını, ona kimsenin ortak koşamayacağını kendi topluluklarına açıklamışlardır. Bu olayın üzerine de Cin Suresi indirilmiştir. Nasıl ki insanoğlunun içinde hala inanmayanlar olduğu gibi cinler aleminde de inananlar ve inanmayanlar vardır. Onlara, insanların normal yollardan edinemeyeceği pek çok bilgi verilmektedir.
İslam dininden önce Araplar cinlere bazı tanrısal güçler yüklerlerdi. Cinlerin kahinlere haberler getirdiğine inanırlardı. Cahiliye Arapları, şeytanın şer tanrısı olduğuna, melekleri Allah'ın askeri ve cinleri de şeytanın askeri olduğuna inanırlardı. Fakat Kur'an-ı Kerim cinlerin de tıpkı insanlar gibi Allah'a kulluk etmek için yaratıldığını haber vermektedir.
Peygamberler ilahi emirleri bizlere olduğu gibi cinlere de tebliğ etmiştir. Sureden de anlaşılacağı üzre Peygamber Efendimiz, kendisini dinleyen cinleri görmemiş fakat vahiy yoluyla kendisine bildirilmiştir. Sonraki buluşmalarda ise onları gördüğü, tebliğde bulunduğu rivayet edilmiştir.
3. ayette “rabbimizin şanı” diye çevrilen "ced" kelimesi büyüklük, zenginlik, güç ve ululuk anlamlarına da gelmektedir. Burada Allah'ın şanının ne kadar yüce olduğundan bahsedilmektedir. O hiçbir şeye muhtaç değildir. Ne bir eş edinmiştir ne de bir çocuk, cümlesi bunu desteklemektedir. Cinlerin söylediği bu sözler, batıl inançları reddettiklerini göstermektedir.
Onlara, Allah hakkında asılsız şeyler söylenmiştir. Bunu söyleyen "beyinsiz" olarak çevrilen ayette bu kişinin iblis olduğu düşünülmektedir. Ayrıca "beyinsiz" kelimesinin yalnız iblis için değil aynı zamanda inkarcı ve itaatsiz cinler için de kullanıldığı düşünülmektedir. Allah'a eş, ortak ve çocuk isnadında bulunulur ve cinlerde bunlara inanırmış. Fakat Kur'an-ı Kerim dinledikten sonra ona inanmaktan vazgeçmişler.
Rivayetlere göre herhangi bir kimse ıssız bir vadide dolaştığı vakit, başına bir şey gelmemesi bakımından "Kötülerin şerrinden bu vadinin efendisine sığınırım" der ve böylece cinlerin şerrinden korunmak maksadıyla onların efendisine sığınırmış. Bu yüzden şaşıran cinlerden birkaçı zaman içerisinde bu cümlelerden dolayı kibirlenmişlerdir.
Kuran'da, Hz. Süleyman haricinde, cinlerin insanlarla ilişki kurduğuna ya da etkili olduğuna dair herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. Büyücü, falcı, medyum gibi kimselerin cinlerin etkisini önledikleri ya da onlarla iletişime geçtikleri tamamen bir hurafedir. Felak ve Nas Sureleri, cinlerden ya da etkilerinden korunmak için değil, psikolojik bakımdan yatıştırma ve terapi amacı ile okunmaktadır.